
Esas No: 2015/3701
Karar No: 2015/6829
Karar Tarihi: 09.04.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/3701 Esas 2015/6829 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı işverene ait işyerinde çalışmakta iken 04.08.2010 tarihinde iş kazası geçiren dava dışı sigortalı için davalı Kurumca yapılan denetim ve araştırma sonrasında düzenlenen 22.04.2013 tarihli rapora dayanılarak, bildirimlerinin yapılmadığı belirlenen sigortalı yönünden davacı hakkında borç tahakkuk ettirilip prim, damga vergisi, idari para cezalarını içeren ödeme emirleri düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesinde, ödeme süresi içinde ödenmeyen kamu alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, 55. maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir.
Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 88/16. maddesinde, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51., 102. ve 106. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı, Kurumun, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanacağı bildirilmiş, 102. maddesinin ilk fıkrasında, işveren bakımından idari para cezası uygulanması gereken eylem ve aykırılıklar sıralanmış, 4. fıkrasında, idari paracezalarının ilgiliye tebliğ ile tahakkuk edeceği, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılacağı veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebileceği, itirazın takibi durduracağı, Kurumca itirazı reddedilenlerin, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilecekleri, bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması durumunda idari para cezasının kesinleşeceği, 6. fıkrasında, mahkemeye başvurulmasının idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmayacağı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenmeyen idari para cezalarının, gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edileceği açıklanmıştır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında belirtilmelidir ki idari para cezasının kesinleşmesi olgusu, anılan cezayı içeren ödeme emrinin iptali davası yönünden bekletici sorun niteliğinde olup 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılan işbu dava irdelendiğinde, idari para cezalarını içeren ödeme emirleri bakımından sonuca ulaşılabilmesi için açıklanan idari aşama süreci araştırılmalı, cezaların tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise yasal itiraz hakkının kullanılıp kullanılmadığı, giderek idari yargı yoluna başvurulup başvurulmadığı, bu kapsamda cezaların idari aşamada kesinleşip kesinleşmediği saptandıktan sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, idari para cezalarını içeren ödeme emirleri yönünden öngörülen yöntem ve süreç izlenmeksizin istemin reddedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.