Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/26142 Esas 2022/2808 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, iade

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. Sanıktan 191 karton kaçak sigara ele geçirilen olayda; 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanıkların benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiilinin, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde alt sınırdan uzaklaşılarak teşdiden hüküm kurulması,
2. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 04.11.2013, iddianame düzenleme tarihinin 27.11.2013 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2021/8140 Esas sırasında kayıtlı olan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/22 Esas, 2014/301 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 27.11.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 26.12.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümlesi delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. maddeleri kapsamında kaldığı anlaşılmakla; mahkemece aynı Yasanın 3/10-son madde ve fıkrasının uygulanması sırasında, 5607 sayılı Yasanın 3/10-son maddesinin "Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar artırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz" şeklindeki düzenleme nazara alınarak hükmedilen hapis cezasının 3 yıla çıkarılmasına karar verilirken hapis cezası ile birlikte hükmedilen adli para cezası üzerinde gerekçesiz olarak indirim yapılmak ve hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye neden olunmak suretiyle neticeten 1 yıl 3 ay hapis ve 218 gün adli para cezası yerine 1 yıl 3 ay hapis ve 155 gün adli para cezasına hükmedilmesi,
4. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre davaya katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi'nin yanında suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan ...'nın da davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek hükümde vekalet ücretinin hangi kurum lehine takdir edildiğinin belirtilmemesi suretiyle infazda tereddüt oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.