8. Hukuk Dairesi 2011/4552 E. , 2011/7912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile Kayyım ..., ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.02.2011 gün ve 388/34 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, dava konusu parselin kayıt maliki-davalıların miras bırakanı Kara ...’in kadastro çalışmalarından önce öldüğünü, nizalı parselin vekil edenlerinin miras bırakanından intikalen zilyetliklerinde bulunduğunu, tapu kaydının intikal görmediğini ve hukuki kıymetini yitirdiğini açıklayarak, TMK.nun 713/2. maddesine göre 12 parsele ilişkin tapu kaydının iptali ile vekil edenleri ... Görmez mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ...ve müşterekleri vekili, uyuşmazlık konusu taşınmazın Kara ... mirasçıları adına kayıtlı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... ..., davacıların kiracı sıfatıyla zilyet olduklarını açıklamıştır.
Davalı ... kayyımı olarak atanan defterdarı temsilen Hazine vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı kayyım aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan, davalı ... mirasçıları aleyhine açılan davanın ise kayıt malikinin tapu kütüğünden anlaşılamayan kişilerden olmadığı gibi, tapu kaydının hukuki değerini de yitirmediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 12 parsel, 2620 m2 yüzölçümle ve tarla vasfıyla senetsizden 18.08.1956 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında ölü Kara ... mirasçıları adına tespitle, itirazsız 13.01.1957 tarihinde kesinleşmiştir. Dosya arasında mevcut mirasçılık belgesine göre Musa oğlu ... 1908 yılında ölmüştür. Dava, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TMK.nun 713/2. maddesinde düzenlenen ölüm sebebine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, her ne kadar kayıt maliki ...’in ölüm tarihinden itibaren tapu kaydının intikal görmediğini açıklayarak, iptal ve tescile karar verilmesini istemiş ise de; tespit öncesi neden bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre geçmiştir. Sonrası bakımından ise, kayıt maliki “ ...” değil, “ ölü Kara ... mirasçıları” dır. Başka bir anlatımla kadastro çalışmalarında mirasçıların isimlerinin belirlenememesi nedeniyle ölü kişinin mirasçıları denilmek suretiyle sicil oluşturulmuştur. Bu durumda kayıt maliki ölü ... değil, mirasçılarıdır. Nizalı taşınmaz belirtilen kayıt şekline göre elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyeti şeklinde tapuya kayıtlı bir taşınmazın ortaklarından birinin veya bir kısmının hayatta olması o taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılmasını önler.
Somut olayda; tespit tarihi itibariyle mevcut mirasçıların ölüm tarihlerinin belirlenmesi ve bu tarihlerden itibaren kazanmayı sağlayan sürenin değerlendirilmesi gerekir. Dava konusu parselin tespit tarihi itibariyle mevcut ... mirasçılarından ... 6.3.1993 tarihinde ölmüştür. Dava konusu parsel kadastro çalışmalarında elbirliği şeklinde mülkiyet hükümlerine göre tespit edildiğine göre, bu mülkiyet türünde ortakların belli payları bulunmadığı için ortaklardan biri bakımından dahi dayanılan sebep gerçekleşmedikçe, tespit tarihi itibariyle mevcut mirasçılardan birinin dahi ölümü tarihinden dava tarihine yirmi yıl geçmedikçe, diğer koşullar oluşmuş olsa dahi davacılar lehine olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanım sağlanamaz. Davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı nitelendirme ve bilinmeme sebebine dayalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, karar redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğrudur.
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 29.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.