Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6062
Karar No: 2019/4449
Karar Tarihi: 11.09.2019

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/6062 Esas 2019/4449 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2018/6062 E.  ,  2019/4449 K.

    "İçtihat Metni"


    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki, İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/03/2017 tarihli, 2016/424 esas ve 2017/118 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/12/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    İncelenen dosyadan;
    1- Sanık hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25/04/2013 tarihli 2013/59779 soruşturma ve 2013/26166 esas sayılı iddianamesi ile TCK’nın 191/1, 53, 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
    2-İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06/11/2013 tarihli 2013/382 esas ve 2013/501 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi gereğince sanığın bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 02/01/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    3-İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazısının 26/02/2014 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, 10 günlük kanuni süre içerisinde müdürlüğe başvuruda bulunmaması nedeniyle kaydın kapatılarak 27/03/2014 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına gönderildiği,
    4-İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/06/2015 tarihli 2014/546 esas ve 2015/452 sayılı kararı ile; sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına karar verildiği ve dosyanın yeniden denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiği,
    5-İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazısının 16/06/2016 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, 10 günlük kanuni süre içerisinde müdürlüğe başvuruda bulunmaması nedeniyle kaydın kapatılarak 30/06/2016 tarihinde Cumhuriyet savcılığına gönderildiği,
    6-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11/07/2016 tarih ve 2015/10658 D.S sayılı yazıları ile sanığın denetimli serbestlik kararına uymadığından bahisle dosyanın mahkemeye gönderildiği, mahkemenin 2016/424 esasına kaydedildiği,
    7-Kanun yararına bozma istemine konu; İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/03/2017 tarihli 2016/424 esas ve 2017/118 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1, 62 ve 50/1-a,52. maddeleri uyarınca 6.000,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanığa 18/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve 26/05/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği ,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi :
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/03/2017 tarihli ve 2016/424 esas, 2017/118 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre,
    1- 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun;
    a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
    b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2-Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
    3- Kabule göre de; sanığa, 10 gün içinde İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurması gerektiği uyarısını içeren çağrı kağıdının tebliğ edildiği, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmadığı, ancak, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata karşın başvuruda bulunmaması halinde sanığın yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce çıkarılan çağrı yazısına karşın 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği, ısrar şartının gerçekleşmemesi nedeni ile mahkemece 5271 sayılı Kanunu’nun 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmemiştir.” Denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/03/2017 tarihli ve 2016/424 esas, 2017/118 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
    C-)Konunun Değerlendirilmesi:
    28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun;
    a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
    b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için sanık hakkında, TCK’nın 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti veya TCK’nın 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma suçlarından dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması gerektiği, somut olayda ise bu koşulların gerçekleşmediği,TCK’nın 191/8.maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından (1) nolu kanun yararına bozma istemi yerinde görülmemiş ve reddine karar vermek gerekmiştir.
    Ancak;
    Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
    1-Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Kabule göre de;
    Sanığa, 10 gün içinde İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren çağrı kağıdının tebliğ edildiği, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmadığı, ancak, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata karşın başvuruda bulunmaması halinde sanığın yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkarılan çağrı yazısına karşın 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği, ısrar şartının gerçekleşmemesi nedeni ile mahkemece 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, (2) ve (3) nolu kanun yararına bozma istemleri yerinde görülmüştür.
    D-)Karar : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    (1) numaralı kanun yararına bozma isteminin reddine,
    (2) ve (3) numaralı kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden; İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/03/2017 tarihli ve 2016/424 esas, 2017/118 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    11/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi