(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/1493 E. , 2012/5150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağına ilişkin, teminat olarak verilen bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, davalının, iki adet bonoya istinaden, ... İcra Müdürlüğünün 2009/584 E. sayılı dosyası ile hakkında takip yaptığını, söz konusu senetlerin davacı ile aralarındaki kira sözleşmesine istinaden teminat olarak verildiğini, kiracı olduğu dönemden kira borcu olmadığını, sonrasında da kiracı olduğu, mecuru dava dışı ..."e devrettiğini, davalının çeşitli bahanelerle senetlerini iade etmediğini ve takibe koyduğunu, bu nedenle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı alacaklı, senetlerin kira borcundan kaynaklandığını kabul ederek, davacının kiracısı olduğunu, davacının kiralananda bulunan işyerini, bir başkasına devrettiğini, davacının kiracı olduğu dönemden kalan borçları olduğunu, davacının işyerini devrettiği kişi ile kendisinin kira sözleşmesi imzaladığını, bu kişininde kira borçlarını ödemeden çekip gittiğini, sözleşmede devredemez hükmü olduğunu, davacıdan alacaklı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tanık beyanlarına göre davacının davalıya ödenmeyen kira borcu olmadığından bahisle, takibe konu senetler nedeni ile borçlu olmadığına karar verilmiştir.
Alacağın senede dayanması ve taraflarca kira ilişkisinin kabul edilmesine göre, borcun ödendiğinin ve borçlu olmadığının kanıt yükü davacı borçludadır. Gerek dava dilekçesinde gösterilen ve borçlu olunmadığı iddia edilen miktar itibariyle gerekse de davalının senede istinaden alacak talebinde bulunmuş olması nedeni ile hüküm tarihinden yürürlükte bulunan HMUK"nun 288, 289. ve 290 maddeleri gereğince, borcun ödendiğine dair, davalının muvafakati olmaksızın tanık dinlenmesi mümkün değildir. Davalının, tanık dinleme imkanı olmadığından bahisle itirazda bulunmasına rağmen, kendisinin de tanık dinletmesi tanık dinletilmesine muvafakat edilmesi anlamına gelmemekle beraber, muvafakat kabul edilse dahi, mahkemece hükme esas alınan tanıklar, bir kısım ödeme yapıldığından bahsetmişlerdir. Tanıkların borcun tamamının ödendiğine dair görgü ve bilgileri olmadığı gibi, beyanları ile de davacının borçlu olmadığı da kanıtlanamamıştır. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ancak davalı duruşmadaki beyanlarında
davacının ve işyerini devrettiği dava dışı sonrasında kira sözleşme imzaladığı kiracınında, kira paralarını ödememesi nedeni ile teminat senetlerini takibe koyduğunu belirttiğinden, davacının işyerini devrettikten sonra, davalının yeni kira sözleşmesi imzaladığı şahsa karşı yazılı kefaleti bulunmadığından, sonraki kiracının borçlarından sorumluluğu olmayacağından, davalıya söz konusu alacağın, ne kadarının davacının kiracı olduğu döneme ilişkin, ne kadarının davacının işyerini devrettikten sonraki kira sözleşmesi imzaladığı dava dışı kiracıya ait olduğu hususu açıklattırılarak, davacının kiracı olduğu döneme ilişkin alacak miktarı belirlendikten sonra, davalının alacaklı olduğunu açıkladığı miktar üzerinden de, davacı dava dilekçesinde "sair yasal delil" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.