10. Hukuk Dairesi 2014/20758 E. , 2015/6824 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava, Alman Rant Sigortası"na giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, ilk hükmünde davacının alman rant sigortasına giriş tarihi olan 29.01.1979 tarihinin Türkiye"de ilk işe giriş tarihi olarak tespitine dair kurulan hükmün, davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce, 05.03.2012 tarihli tercümeli Alman Mercii yazısı ile, eki aynı tarihli tercümesiz sigorta durumunu gösterir belgede; davacının, 29.01.1979-31.03.1981 tarihleri arası çalışma süresine ait Almanya primlerini 02.06.1983 tarihli kararla iade edildiği tespitine istinaden, 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanmaya konu yapılan ve rant sigortasına giriş tarihini de kapsayan yurt dışı çalışmaların, tasfiye edilip edilmediği usulünce yapılacak araştırma ile belirlenmesi; tasfiye edildiğinin anlaşılması halinde, öncelikle, varsa Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin sigorta başlangıcına dair anılan sözleşme hükmünün uygulanmasını gerektirecek nitelikte başkaca rant sigortasına girişin varlığı bulunup bulunmadığının irdelenmesi hususunda bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyulup, davacının Alman Rant sigortasına tabi 05.06.1989 tarihinin Türkiye"de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine dair hüküm kurulmuş ise de, davacının 05.06.1989 tarihi ve devamındaki Alman Rant sigortasına tabi çalışmalarının tasfiye edilip edilmediği araştırılmadığı görülmüştür.
Alman Rant Sigortası"na giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve bağlı olarak yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemli davada; dava dosyası içerisinde tercümesi de bulunan Alman Mercii yazısı ve ekindeki belgede; davacının, Almanya primlerini iade alarak, yurt dışı çalışmalarını tasfiye ettiği belirtilmektedir. Prim iadesi suretiyle tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerindeki anılan tasfiye edilme hali, söz konusu yurt dışı sürelerinin, 3201 sayılı Kanun
uyarınca borçlandırılarak, sigortalının sosyal güvenliği bakımından değerlendirilmesinde, aksine bir düzenleme bulunmadığından, engel değildir. Ancak tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerin, sigortalılık başlangıcında esas alınabilmesi mümkün de bulunmamaktadır. Zira, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, Alman Rant Sigortası"na girmiş bulunması halinde, Rant Sigortası"na giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini belirtmekle birlikte, anılan hükmün uygulanabilirliği, her iki ülke mevzuatına göre dikkate alınabilecek bir sigortalılık süresinin bulunması halinde mümkündür.
Sigortalı hizmetlerin tasfiye edilmesi halinde, tasfiyeye uğramış hizmetlerin sosyal sigorta hukuku açısından geçerliliğini yitirmiş sayılması ve artık her iki ülke mevzuatına göre nazara alınabilecek bir sigortalılık süresi kalmayacağından, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü uyarınca, rantsigortasına giriş tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak sayılması mümkün olmayacaktır. (Hukuk Genel Kurulu"nun 13.02.2002 gün, 2002/10-21-70 sayılı kararı)
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacının, 02.06.1983 tarihinden sonraki çalışmaları yönünden, Almanya primlerinin tasfiyesi olup olmadığı araştırılmalıdır. Almanya primlerinin tasfiye olduğunun tespit edilmesi halinde, sigorta başlangıcı, 3201 sayılı Kanunun 5’inci madde hükmü çerçevesinde belirlenmesi gerekecektir. Ancak, 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun ile 3201 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerin ardından davalı Kurum tarafından çıkarılan 29.09.2014 tarih 2014/27 sayılı Genelge yayımlanmış olup; davacıya anılan Genelge kapsamında Kuruma başvurması için süre verilerek, uyuşmazlığın devam edip etmediği belirlenip, sonucuna göre, sigorta başlangıç tarihi hakkında bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırı olup, bozma gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.