Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/3019 Esas 2013/7500 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3019
Karar No: 2013/7500

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/3019 Esas 2013/7500 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/3019 E.  ,  2013/7500 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, ...Köyü 608 parsel sayılı 22400,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın, tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 2005 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ve işlemin kesinleştiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2005 yılında 6831 Sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve 03.06.2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Mahkemece, çekişmeli parselin kadastro tespitinin askı suretiyle ilânını takiben, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ve çekişmeli parselin kadastro tesbitlerinin kesinleşmesinden sonra 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler geçmiş ise de, 14/03/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen "Bu hüküm, iddianın ve taşınmazın niteliği ile devlet ya da diğer kamu tüzel kişilikleri olsa dahi, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" hükmü ve 5841 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 10. maddesindeki (Bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır.) hükmü, Anayasa Mahkemesinin 12/05/2011 gün ve 2009/31-77 sayılı kararı ile iptal edildiği, gerekçeli iptal kararının 23 Temmuz 2011 tarihli ve 28003 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmakla, işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu gibi davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/07/2013 günü oy birliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.