Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/463
Karar No: 2017/935

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/463 Esas 2017/935 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/463 E.  ,  2017/935 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “kadastro tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Elbistan Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.01.2012 gün ve 2010/3 E., 2012/1 K. sayılı kararın incelenmesinin davacı asil tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 13.02.2013 gün ve 2012/3625 E., 2013/865 K. sayılı kararı ile,
    (…Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 716, 782, 783 ve 1580 parsel sayılı sırasıyla 2.298, 20.000, 18.400 ve 10.800 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Elbistan Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/350 Esas sayılı dava dosyasında davalı olduklarından bahisle malik haneleri açık olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., 26.02.2010 tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmazların kök muris ..."ya ait olduğu ve mirasçıları arasında taksim yapılmadığı iddiasıyla miras hissesi oranında adına tescili talebi ile dava açmış, asli müdahil ..., taşınmazlarda kendi kök murisinin de hissesi olduğu iddiasıyla davaya müdahale etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların tamamı 23.224.320 pay kabul edilerek, 389.760 payın davacının murisi ... mirasçıları adına, 194.880 payın ... mirasçıları adına, 716 ve 1580 parselden kalan 22.639.680 payın ... ve müşterekleri adına, 783 parselden kalan 22.639.680 payın davalılar ... ve müşterekleri adına, 782 parselden kalan 22.639.680 payın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların kök muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında taksim edilmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; Dava konusu taşınmazlar malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Taşınmazların tutanaklarında belirtilen Elbistan Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/350 Esas sayılı Döne Çoban ve müşterekleri tarafından Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği ile ... aleyhine açılmış olan dava dosyasının ve Tapulama Mahkemesine devredilen davanın konusu olmadıkları Kadastro Mahkemesinin 21.10.1987 tarih 1976/82 Esas, 125 Karar sayılı ilamı ile belirlenmiş ve tutanaklarının Kadastro Müdürlüğüne devrine karar verilmiştir. Nitekim bu karar üzerine tutanak asılları kadastro müdürlüğüne devredilmiştir. Aktarılan davanın konusu olmamaları nedeniyle kadastro tespitinin olağan usullere göre kadastro müdürlüğünce tamamlanması, askı ilanına alınması, süresi içinde dava açılması halinde Kadastro Mahkemesince davaya bakılması gerekir. Bu şekilde tamamlanmış bir kadastro tespiti olmadan sözü edilen taşınmazlar hakkında davanın görülmesi olanaksızdır. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek davanın esasına girilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir…)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
    Davacı çekişmeli 716, 782, 783, 1580 parsel nolu taşınmazların kadastro tespiti sırasında davalılar adına tespit gördüğünü, taşınmazların kök muris Ahmet Kahya’ya ait olduğunu, kök muris ..."nın vefatı ile oğlu ..."ye intikal eden payların, ... "nin tek mirasçısı olan ..."ye, ondan da kızı olan kendi annesi ..."a kaldığını, annesi ..."a intikal eden taşınmazların miras payları oranında ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Asli Müdahil ..., taşınmazlarda kendi kök murisinin de payı olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
    Bir kısım davalılar (...,..., ...) vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece dava konusu taşınmazların kök muris ..."dan kaldığı, ..."nın 6 pay olarak kabul edilen payından Abdulmenan payına intikal eden 1 payın Abdulmenan mirasçılarından davacının murisi Gülkız Yaman ve müdahilin murisi Hacı Sevgili’ye kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların tamamı 23.224.320 pay kabul edilerek, 389.760 payın davacının murisi ... mirasçıları adına, 194.880 payın Hacı Sevgili mirasçıları adına, 716 ve 1580 parselden kalan 22.639.680 payın ... ve müşterekleri adına, 783 parselden kalan 22.639.680 payın davalılar ... ve müşterekleri adına, 782 parselden kalan 22.639.680 payın davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, verilen karar davacının temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Mahkemece, Özel Daire bozma kararında 05.02.2010 tarihli kadastro tutanaklarından bahsedilmemiş olduğu, bozma kararının gerekçesinde olağan usullere göre tamamlanmış bir kadastro tespiti olmadığının ifade edildiği, bu nedenle davanın mahkemece görülmesinin mümkün olmadığının belirtildiği, ancak Yüksek Mahkemece başkaca bir bozma nedeni de gösterilmemiş olduğundan mahkemece bu yönde inceleme yapıldığı, dava konusu 716, 782, 783, 1580 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 05.02.2010 tarihli kadastro tutanakları ve eklerinin incelendiği, usule aykırı bir durumun tespit edilemediği gerekçesiyle verilen direnme kararını davacı asil ve bir kısım davalılar (..., ..., ...) vekili temyize getirmiştir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımdan çekişmeli 716, 782, 783 ve 1580 parsel sayılı taşınmazlara yönelik tamamlanmış bir kadastro tespitinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    I- Bir kısım davalılar (..., ...) vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında esasa girilmeden önce, ilk hükmü temyiz etmeyen bir kısım davalılar (..., ..., ...) vekilinin direnme kararını temyizinin mümkün bulunup bulunmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
    Bilindiği üzere, hukuki yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan bir şarttır (Hukuk Genel Kurulunun 02.04.2014 gün ve 2013/19-627 E., 2014/439 K. sayılı kararı).
    Yerel mahkemenin ilk kararı, davacı tarafından temyiz edilmiştir. İlk hükmü temyiz etmeyen bir kısım davalılar (..., ..., ...) vekilinin direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.
    O halde bir kısım davalılar (..., ..., ...) vekilinin direnme hükmüne yönelik temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir.
    II-Davacı asilin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Çekişmeli 716, 782, 783 ve 1580 parsel sayılı taşınmazlar, kadastro çalışmaları sırasında Elbistan Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/350 esas numaralı dosyasında davalı oldukları gerekçesiyle dava konusunun mülkiyete ilişkin olduğundan bahisle malik haneleri “boş” bırakılmak suretiyle tespitleri yapılmıştır.
    Elbistan Kadastro Mahkemesi’nin 21.10.1987 tarih ve 1976/82 E., 1987/125 K. sayılı kararı ile 783, 782, 1580 ve 716 parsel sayılı taşınmazların anılan dava dosyasının konusu olmadığı gerekçesiyle taşınmazların malik hanelerinin doldurulması bakımından dosyanın Afşin Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, kesinleşme şerhi olarak ta “783,782,716,1580 parsellere yönelik hükmün birinci bendinin Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 08.11.1989 tarih ve 1989/4834 E., 1989/16098 K. sayılı kararı ile onandığı anlaşıldığından 783,782,716,1580 parseller yönünden verilen hükmün birinci bendinin 16.02.1990 tarihi itibariyle kesinleştiği” şerhi düşülmüş, malik haneleri açık olan kadastro tespit tutanak asılları 02.04.2009 tarihinde malik hanelerinin doldurulması amacıyla Kadastro Müdürlüğüne gönderilmiştir.
    Kadastro Müdürlüğü tarafından 05.02.2010 tarihinde yapılan kadastro tespit çalışması neticesinde irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak 716 parsel sayılı taşınmazın 28/56 payı ..., 11/56 payı ..., 11/56 payı ..., 3/56 payı ..., 1/56 payı ..., 1/56 payı ... 1/56 payı ... adına, 782 parsel sayılı taşınmaz ... adına, 783 parsel sayılı taşınmazın 11/28 payı ..., 11/28 payı ..., 3/28 payı ..., 1/28 payı ..., 1/28 payı ...l, 1/28 payı ... adına, 1580 parsel sayılı taşınmazın ise 28/56 payı ..., 11/56 payı ..., 11/56 payı ..., 3/56 payı ..., 1/56 payı ..., 1/56 payı H.Mehmet Erdal, 1/56 payı ... adına tespiti yapılmıştır.
    Çekişmeli taşınmazlara ilişkin askı ilanı 16.02.2010-18.03.2010 tarihleri arasında yapılmış, davacı ... askı ilan süresi içerisinde (26.02.2010) tespit malikleri aleyhine eldeki davayı açmıştır.
    Her ne kadar Özel Daire bozma kararında çekişmeli taşınmazların devredilen davanın konusu olmadığı, bu nedenle tutanak asıllarının Kadastro Müdürlüğüne devredildiği, aktarılan davanın konusu olmaması nedeniyle kadastro tespitinin olağan usullere göre Kadastro Müdürlüğünce tamamlanması, askı ilanına alınması, süresi içinde dava açılması halinde Kadastro Mahkemesince davaya bakılmasının gerektiği, tamamlanmış bir kadastro tespiti olmadan sözü edilen taşınmazlar hakkında davanın görülmesinin olanaksız olduğu belirtilmiş ise de, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden çekişmeli taşınmazların 05.02.2010 tarihinde kadastro tespiti yapılmak suretiyle 16.02.2010-18.03.2010 tarihleri arasında askı ilanına alınarak süresi içerisinde davacı tarafından eldeki davanın açıldığı, ayrıca bozma öncesi 14.04.2010 tarihli oturumda mahkemece “Kadastro Müdürlüğünce dava konusu taşınmazların kadastro tutanak asıllarının gönderildiği ve dosyasına konulduğunun” belirtildiği anlaşılmakla, tamamlanmış kadastro tespitinin bulunduğu gereğine değinen yerel mahkemenin direnme kararı yerindedir.
    Nevar ki, Özel Dairece bozma nedenine göre işin esasına ilişkin temyiz itirazları incelenmediğinden dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
    S O N U Ç: 1- Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar (..., ..., ...) vekilinin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
    2- Yukarıda (II) numaralı bentte açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan, davacı asilin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 16. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi..

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi