20. Hukuk Dairesi 2013/4826 E. , 2013/7493 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...Mevkii 217 ada 1 parsel sayılı 4413,78 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece; davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/18886 - 1615 sayılı kararında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın sınırında 101 ada 1 numaralı Devlet Ormanı olup, çekişmeli taşınmazın ormana bitişik olması sebebiyle orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve hukukî durumu öncesi itibariyle araştırılmadan, 217 ada 2 ve 3 numaralı parsellerle birlikte paftasındaki konumunun orman içi açıklığa benzediği anlaşıldığı halde, orman içi açıklık hususu tartışılmadan karar verilmiştir.
Mahkemece, öncelikle taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, orman sınırlandırılması 4785 sayılı Kanun hükümleri nazara alınarak yapılmış ve kesinleşmiş ise, haritası uygulanmak suretiyle; sınırlandırma, 4785 sayılı Kanun hükümleri nazara alınmadan 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış ve taşınmaz, tahdit sınırları dışında kalıyor ise veya orman sınırlaması kesinleşmemiş ya da sınırlandırma hiç yapılmamışsa, memleket haritası, eski hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, komşu parsellere ilişkin kadastro tutanakları ve dayanak belgeleri ilgili yerlerden getirtilip; önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli yer ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, bu belgelerde taşınmazın ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; doğusunda bulunan 217 ada 2 nolu parselin davalı olduğu anlaşıldığından, 2 nolu parsele ilişkin dosya ile dava dosyası birleştirilmeli, çekişmeli 217 ada 1 ve 2 nolu taşınmazlar birlikte değerlendirilerek orman içi açıklık olup olmadıkları tartışılmalı, bundan sonra elde edilecek delillere göre hüküm kurulmalıdır. 6831 sayılı Kanunun 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 02/07/2013
gününde oy birliği ile karar verildi.