Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8239 Esas 2020/4956 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8239
Karar No: 2020/4956
Karar Tarihi: 30.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8239 Esas 2020/4956 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Orman İdaresi, tapuda kayıtlı olan ve orman sınırları içine alınan üç parça taşınmazın tapu kayıtlarının iptalini, orman vasfı ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalar birleştirilmiş ve mahkeme, taşınmazların bulunduğu yörelerde kesinleşen orman tahdidi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Ancak, Mahkeme’nin bu kararı, kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığı gerekçesiyle hatalıdır çünkü mülkiyet dava konusu olduğunda kesinleşmiş orman tahdidi olsa da olmasa da genel mahkemelere aittir. Kararın yasal koşullar gerçekleştiğinde düzeltilebileceği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 11. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2020/8239 E.  ,  2020/4956 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ... İdaresi 13.06.2007 tarihli dava dilekçesi ile; ... Beldesi"nde üzerinde deniz fenerlerinin bulunduğu, tapu sicilinin 1999 tarih, 28 cilt 11 sayfa 1 ve 28 cilt, 13 sayfa 1 ve 2 sırasında kayıtlı üç parça taşınmazın, daha sonra yapılan ve kesinleşen orman tahdidi neticesinde orman içerisinde kaldığı iddiası ile tapu kayıtlarının iptalini, bu taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tescilini istemiştir.
    ... tarafından, ... Köyü"nde bulunan "Taşlıkburnu feneri" "Yardımcı taşlık burnu feneri" ve "... feneri" olmak üzere genel müdürlüklerine bağlı üç adet taşınmazın 1988 yılında yapılan orman kadastro çalışmalarında orman sınırları içine alındığını, ancak taşınmazların tapuda kayıtlı olduğunu belirterek bu taşınmazların içinde bulunduğu 101 ada 1, 103 ada 87 ve 102 ada 69 parsel sayılı orman parsellerine yönelik orman kadastro çalışmasının iptali istemi ile Kadastro Mahkemesinde açılan ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen görevsizlik kararı üzerine Asliye Hukuk Mahkemesine devredilen dava ile Orman İdaresinin açtığı dava birleştirilerek yapılan yargılama sonunda dava dilekçelerinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, Kumluca Kadastro Mahkemesi"nin görevli olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı-birleşen dosya davalısı Orman İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ... İdaresi tarafından açılan dava kesinleşen orman sınırları içerisinde kalan taşınmazlara yönelik tapu iptal ve tescile ilişkin iken,birleşen dosya davası ise orman tahdidinin iptaline yöneliktir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların bulunduğu yörelerde kesinleşen orman tahdidi bulunmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, çekişmeli 101 ada 1 numaralı taşınmazın bulunduğu ... Beldesinde 08.01.1989 tarihinde, 103 ada 87 ve 102 ada 69 sayılı parsellerin bulunduğu ...-..."de ise 26.03.1992 tarihinde kesinleşen orman kadastrosunun bulunduğu, birleşen dosya davacısı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün davasını ilk olarak Kadastro Mahkemesinde açtığı, bu mahkemece verilen görevsizlik kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 28.11.2012 tarih 6622 Esas, 13452 Karar sayılı ilamı ile Kadastro Mahkemesinin görevsizlik kararının onandığı, onama ilamında; “taşınmazların orman kadastro çalışma alanı içinde kalması ve bu çalışmalarda orman sınırı içinde bırakılmaları, 6831 sayılı Yasa"nın 11. maddesinde yazılı 6 aylık süre içinde davacı tarafından kadastro mahkemesinde orman tahdidine itiraz davası açılmaması nedeni ile davacı yönünden orman kadastrosunun kesinleştiğinin” belirtildiği ve böylece görevsizlik kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen bu kararın mahkemeyi bağlayacağı, Orman İdaresi tarafından açılan dava da taşınmazların mülkiyetine ilişkin olup bu davaya bakma görevinin kesinleşmiş orman tahdidi olsa da olmasa da genel mahkemelere ait olduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, yargılamaya devamla hem asıl hem birleşen dava hakkında işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken kesinleşmiş orman kadastrosu olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, açıklanan nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.