Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5051 Esas 2020/1545 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5051
Karar No: 2020/1545
Karar Tarihi: 20.02.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5051 Esas 2020/1545 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olan ve ölen kızı üzerinden muhtaçlık aylığı alan davalının, muhtaçlık durumunun kalkması sebebiyle dava tarihleri arasında yersiz ödenen aylıkların yasal faizi ile birlikte istiradı talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddedilmiş, ancak Yargıtay 10. Hukuk Dairesi bozma kararı vererek Asliye Hukuk Mahkemesinde yeniden görülmesine karar vermiştir. Yapılan inceleme sonucunda, davanın reddine karar verilmesine rağmen, bozma kararında belirtildiği gibi davacının haklılığı ortadan kaldırılmamıştır ve davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, HUMK 438/7. maddesi gereği düzeltme yapılması ve düzeltilen kararın onanması kararı verilmiştir. Kararda, 5434 sayılı Kanun'un 108. maddesi de belirtilmiştir. Bu madde, muhtaçlık aylığının şartlarını ve alınabileceği süreyi düzenler.
3. Hukuk Dairesi         2019/5051 E.  ,  2020/1545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 5434 sayılı Kanun kapsamında T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olup da ölen kızı üzerinden aynı yasanın 108. Maddesine dayalı muhtaçlık aylığı alan davalının, muhtaçlık durumunun kaldırılmış olması nedeniyle, aylığın iptaliyle 01.05.2000-31.05.2006 tarihleri arası muhtaç olmadığı belirlenen aylar için davalıya ödenen yersiz aylıkların yasal faiziyle birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 15/04/2013 T. ve 2012/5663 E. - 2013/786 K. sayılı ilamı ile; “...Davaya konu uyuşmazlık, dayanağı işlem ve olayların meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 5434 sayılı Kanun’dan kaynaklanmakta olup, görev alanına girmediğinden İş Mahkemelerinde çözümlenmesi mümkün değildir.” gerekçesi ile bozulmuş; Mahkemece, bozma ilamına uyularak Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, davacının ... terekesinden 19.340,62.TL nin dava tarihi olan 08/04/2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte alacaklı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dairemiz, 05.03.2018 T. ve 2018/492 E. - 2018/2006 K. sayılı ilamında; “...Somut olayda, yargılama sırasında vefat eden davalının tüm yasal mirasçıları mirasını reddetmiş, buna dair mahkeme kararı dosyaya sunulmuş, iflas hükümlerine göre yapılan tasfiye tamamlanmış olduğuna göre, davalının mirasçılarına yöneltilmiş davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm oluşturulması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden A.A.Ü.T.’ ye göre 2.725TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, yersiz ödenen yoksulluk aylığının istirdatı talebine ilişkindir.
    Uyuşmazlık; davalının, davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği, bu bağlamda davacı yararına vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    Dava açıldığı tarih itibari ile, kurumun, davalıya yersiz ödeme yaptığının bilirkişi raporları ile sabit olduğu;, dava devam ederken davalının ölmüş olması ve mirasçıların da mirası reddetmiş olması sebebi ile Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş olması, davacının, davanın açıldığı tarihteki haklılığını ortadan kaldırmamaktadır. Bu durumda, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün 2., 3. ve 4. paragraflarının hükümden çıkartılarak 2. paragrafa “Maktu karar ve ilam harcı olan 44,40TL nin davalılardan alınarak hazineye ırat kaydedilmesine”, 3. paragrafa "Davacı tarafından yapılan 413,1TL tebligat ve posta gideri, 9TL E-Tebligat gideri, 161,15TL dosya masrafı ve 250TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 833,25TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde davacıya iadesine, davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına", 4. paragrafa "Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.725TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine", ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.