Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/1598
Karar No: 2022/988
Karar Tarihi: 01.03.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1598 Esas 2022/988 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/1598 E.  ,  2022/988 K.

    "İçtihat Metni"

    İlk Derece Mahkemesi : Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.05.2018 tarih ve 2017/757 - 2018/275 sayılı kararı
    Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
    Hüküm: 1-Sanıkların TCK'nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 221/4-2. cümle, 221/5, 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair istinaf kararı,
    2-Sanıkların TCK'nın 174/1, 3713 sayılı Kanunun 4 ve 5/2 maddeleri delaletiyle TCK'nın 174/2, 62, 52/1-2, 52/4, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair istinaf başvurularının esastan reddi,
    3-Sanık ...'in 6136 sayılı Kanunun 13/1, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 52/1,2, 52/4, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
    I-Sanık ... hakkında 6136 sayılı kanuna muhalefet suçu yönünden verilen hükme ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;
    Sanık hakkında ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, verilen cezanın tür ve süresine göre CMK'nın 286/2-a maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğundan sanık müdafiinin temyiz isteminin CMK'nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    II-Sanıklar ... ve ... hakkında tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme ve silahlı terör örgütüne üye olma suçları yönünden verilen hükümlere ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;
    24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 15. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanunun 174/2 maddesinde yer alan ''yarı oranında'' ibaresinin "bir kat" olarak değiştirilmesi, yine 3713 sayılı TMK'nın 5/2 maddesinde ''suçun örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olmasından dolayı ilgili maddesinde cezanın arttırılmasının öngörülmesi durumunda arttırımın bu maddeye göre yapılacağının ancak yapılacak arttırımın ise cezanın 2/3'sinden az olmayacağının'' ifade edilmesi karşısında; İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 174/1 maddesi gereğince belirlenen temel cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/2 maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Kanunun 174/2 maddesi gereğince 2/3 oranında artırım yapılarak sonuç cezanın eksik belirlenmesi bu hususa ilişkin aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Suç yolunda gerçekleştirilen hazırlık hareketlerinin tamamlanmış suç kabul edilip cezalandırılmadığı hallerde eylemin hangi şartlarda icra hareketi sayılacağı sorunu ile karşılaşılır. Sorunun çözümü bağlamında ortaya konan ve TCK’nın 35. maddesinin gerekçesinde “Eğer failin kastının şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkmasıyla icranın başlayacağı yolundaki sübjektif ölçüt kabul edilirse, kişinin düşüncesi ve yaşam tarzı dolayısıyla cezalandırılmasına varabilecek bir uygulamaya yol açılacaktır. Çünkü hazırlık hareketleri aşamasında da kastın varlığının şüpheye yer vermeyecek biçimde tespit edilebilmesi mümkün olup, böyle bir ölçüt hazırlık – icra hareketleri ayrımı konusunu bir kanıtlama sorunlu haline getirmektedir... Açıklanan bu nedenlerle, tasarıdaki “kastı şüpheye yer bırakmayacak” ölçütü madde metninden çıkartılmış ve bunun yerine “doğrudan doğruya icraya başlama” ölçütü kabul edilmiştir. Böylece işlenmek istenen suç tipiyle belirli bir yakınlık ve bağlantı içindeki hareketlerin yapılması durumunda suçun icrasına başlanılmış sayılacaktır.” denilmekle benimsenen (Artuk/Gökçen/Yenidünya, Genel Hükümler, (7), s. 569-570; Centel/Zafer Çakmut, (4), s. 455; Öztürk/Erdem, kn. 359; Hakeri, Ceza Hukuku, (15), s. 423 vd.; Özbek, Teşebbüs ve Kusurluluğa, s. 20.- Prof. Dr. Mahmut Koca ve Prof. Dr. İlhan Üzülmez Türk Ceza Hukuku Genel Hükümleri s. 408), Yargıtay tarafından da uygulanagelen (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 tarih 1-153/206 sayılı kararı vb.) objektif teori- Frank formülüne göre;
    Suçun kanuni tarifinde unsur veya nitelikli hal olarak belirtilmiş hareketlerin gerçekleştirilmesi halinde icra hareketlerinin başladığını kabul etmek gerekir. Gerçekleştirilen bir hareketin icra hareketi teşkil edip etmediğinin belirlenmesinde, hareketin harici olarak değerlendirilmesiyle yetinilmemeli, özellikle bu hareketin suçun konusuyla yakın bağlantı içerisinde olup olmadığı ve suçun konusu bakımından tehlikeye sebebiyet verip vermediği de araştırılmalıdır. Bir hareket kısmi olarak tipik olmasa da mahiyeti itibariyle yapılan değerlendirmeye göre tipik harekete zorunlu olarak bağlı ise icra hareketi sayılmalıdır (Prof. Fatih Selami Mahmutoğlu - Av Serra Karadeniz-LLM/Türk Ceza Kanunu Genel Hükümleri Şerhi/sayfa 792, 793, 794, İçel Ceza Hukuku Genel Hükümler sayfa 503 ve devamı, Artuk/Gökçen/Yenidünya, Genel Hükümler, (7), s. 569-570; Centel/Zafer Çakmut, (4), s. 455; Öztürk/Erdem, kn. 359; Hakeri, Ceza Hukuku, (15), s. 423 vd.; Özbek, Teşebbüs ve Kusurluluğa, s. 20.- Prof. Dr. Mahmut Koca ve Prof. Dr. İlhan Üzülmez Türk Ceza Hukuku Genel Hükümleri s. 408).
    Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, somut olay incelendiğinde;
    Uygulamada istikrar kazanmış içtihatlar ve Dairemizin kabulü doğrultusunda, insanların yaşadıkları yerlere ağır sonuçlar doğurabilecek miktarda patlayıcı madde yerleştirilmesi ya da patlatılması halinde; ölüm, yaralanma, mala zarar verme gibi zarar suçlarının oluşabileceği gibi en azından bu suçların gerçekleşme tehlikesi doğacaktır. Bu tür eylemlerin amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli fiillerden olduğuna kuşku yoktur. Somut olayda ise PKK terör örgütü üyesi olan sanıkların Beytüşşebap İlçe Emniyet Müdürlüğüne bombalı eylem yapmak için gönderildikleri, bomba yüklü bir valizle henüz eylemlerini gerçekleştiremeden emniyet yakınlarında yaya olarak yürürken yakalandıkları anlaşılmakla patlayıcı madde bulundurma ve bir yerden başka yere nakletme eylemi gerçekleşmişse de amaç suç açısından somut tehlike oluşturan hazırlık hareketi niteliğinde olan fiilin, TCK'nın 302. maddede tanımlanan suç açısından elverişli eylem olarak kabulüne olanak bulunmadığından tebliğnamedeki söz konusu eylem nedeniyle bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme ile silahlı terör örgütüne üye olma suçlarına ilişkin verilen hükümlerin ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi