Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/3155 Esas 2015/3692 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3155
Karar No: 2015/3692
Karar Tarihi: 30.06.2015

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/3155 Esas 2015/3692 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin diğerine yönelik kaba sözler sarf ettiği bir olayda, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığını ve suç tarihine göre ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Hakaret suçunun kişilerin onur, şeref ve saygınlığını koruduğu ve bir hareketin tahkir edici olması için kişiyi küçük düşürmeye matuf olması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın sözlerinin rahatsız edici ve kaba nitelikte olduğunu fakat onur, şeref ve saygınlığını rencide etmediğini belirtmiştir. Bu nedenle, dosya beraat kararı verilmesine uygun olmasına rağmen haksız bir fiile tepki olarak işlenmiş şeklindeki gerekçeyle ceza verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir.
Kanun Maddeleri Detaylı Açıklama:
Hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 125. maddesinde düzenlenmektedir. Bu maddede, bir kişinin, bir diğerine karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek sözler sarf etmesi veya davranışlar sergilemesi halinde hakaret suçu işlemiş olduğu belirtilmektedir. Ancak, mahkeme kararında da vurgulandığı üzere, tahkir edici bir hareketin ne olduğunun nispi olduğu ve zamana, yere ve duruma göre değişebildiği ifade edilmektedir. Ayrıca, hakaret suçunun oluşabilmesi için kişinin küçük düşürücü bir davranış sergilemesi gerektiği belirtilmektedir.
Bu bağlamda, mahkeme kararında sanığın sözlerinin rahatsız edici ve kaba nitelikte olduğu fakat onur, şeref ve saygınlığını rencide etmediği belirtilmektedir. Bu nedenle, hakaret suçu unsurlarının oluşmadığına karar verilmiştir.

18. Ceza Dairesi 2015/3155 E. , 2015/3692 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Ceza Verilmesine yer olmadığına

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Sanığın, katılana yönelik olarak “o zaman anabilimdalını sen yönet ulan” şeklindeki kaba sözlerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici ve kaba nitelikte söz olduğu, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı, bu itibarla beraat kararı verilmesi gerekirken, eylemin haksız bir fiile tepki olarak işlendiği şeklindeki dosya kapsamı ile uyuşmayan gerekçeyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.