Esas No: 2021/16739
Karar No: 2022/2775
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/16739 Esas 2022/2775 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında verilen yoklama kaçağı suçlaması için, kabul edilmiş bir idari cezanın olması gerektiği ancak bu cezanın sanığa tam olarak tebliğ edilip edilmediği konusunda yeterli araştırma yapılmamıştır. Ayrıca bedelli askerlik için başvurup başvurmadığı, ödeme yapıp yapmadığı ve temel askerlik eğitimini tamamladığı da araştırılmalıdır. Sanığın eyleminin basit yargılama usulüne göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve uygulama maddesi olarak yanlış bir kanun maddesi gösterildiği belirtilmiştir. Kararda, sanık hakkında yürürlükte olan kanun maddelerinin tam olarak belirtilmesi gerekmektedir. Bu maddeler; 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 63/1-a ve 63/1-d maddeleri, 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 89/4. maddesinin (a), (b), (c), (d) veya (e) bentleri ve 7146 sayılı Kanunun 2. maddesi ile (mülga) 1111 sayılı Kanuna eklenen geçici 55. maddesi ve CMK’nun 251/1. maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1632 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
12/04/2016 tarihli ilk duruşmanın başlangıcında CMK'nun 191/1. maddesi uyarınca iddianamenin kabulü kararının okunduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1)Sanığa yüklenen 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 63/1-a maddesinde düzenlenen yoklama kaçağı suçunun oluşması için, öncelikle suç tarihinde yürürlükte bulunan 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 89/4. maddesinin (a), (b), (c), (d) veya (e) bentlerinde yer alan kabahatlerin herhangi birinden dolayı kesinleşmiş bir idari para cezasının bulunması gerektiği cihetle;
Sanık hakkında ... Kaymakamlığı İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü'nün 12/11/2014 gün ve 28 (K) sayılı kararıyla verilen idari yaptırım kararının sanığa tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasının dosyada bulunmadığı, her ne kadar dosya kapsamında "gönderi kabul bilgileri" başlıklı belge var ise de bu belgeden gönderi içeriğinin ne olduğu, hangi adrese gönderildiği ve bu adreste kime teslim edildiği hususlarının belli olmadığı anlaşılmakla söz konusu idari yaptırım kararının sanığa tebliğine ilişkin belgenin Askerlik Şubesi Başkanlığından araştırılarak, varsa tebligat parçasının aslı ya da onaylı sureti getirtilip Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde incelenerek suç tarihlerinden önce sanık hakkında verilmiş ve usule uygun şekilde kesinleşmiş bir idari para cezası olup olmadığı belirlendikten sonra sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Hükümden sonra 03/08/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7146 sayılı Kanunun 2. maddesi ile (mülga) 1111 sayılı Kanuna eklenen geçici 55. maddesinin 1. fıkrasında, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte her ne sebeple olursa olsun henüz fiilî askerlik hizmetine başlamamış ve 1 Ocak 1994 tarihinden (bu tarih dahil) önce doğan 1076 sayılı Kanun ile bu Kanuna tabi yükümlüler; istekleri halinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde askerlik şubelerine veya yurt dışı temsilciliklerine başvurmaları, 15.000 Türk lirası veya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuruna göre ödeme tarihindeki karşılığı kadar konvertibl yabancı ülke parasını defaten ödemeleri ve 21 gün temel askerlik eğitimini yerine getirmeleri şartıyla askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılırlar." hükmünün; aynı maddenin 6. fıkrasında ise "Bu madde hükümlerinden yararlanan yükümlüler hakkında saklı, yoklama kaçağı ve bakayadan dolayı idari ve adli soruşturma ve kovuşturma yapılmaz, başlatılmış olanlar sona erdirilir ve bu suçlara ilişkin kesinleşmiş idari para cezaları tahsil edilmez" hükmünün düzenlendiği dikkate alındığında;
Bağlı bulunduğu Askerlik Şubesi Başkanlığından, sanığın, 7146 sayılı Kanun kapsamında bedelli askerlik için müracaatta bulunup bulunmadığı, müracaata bulunmuş ise 15.000 Türk Lirası veya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuruna göre ödeme tarihindeki karşılığı kadar konvertibl yabancı ülke parasını defaten ödeyip ödemediği, ayrıca üç ay içinde başvurması ve bedelini yatırmış olması halinde 21 gün temel askerlik eğitimini yerine getirip getirmediği hususlarının araştırılması ve elde edilecek sonuca göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3)Sanığın eyleminin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 63/1-a (4 aydan sonra 1 yıl içinde yakalananlar cümlesi) kapsamında kaldığı ve anılan maddede bu eylem için öngörülen hapis cezası üst haddinin 1 yıl olduğu gözetilerek;
Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca sanığın eyleminin “basit yargılama usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4)Sanığın yoklama kaçağı suçundan mahkumiyetine karar verilmesi sırasında uygulama maddesi olarak 1632 sayılı ASCK'nun 63/1-a maddesi gösterilmesi gerekirken aynı Kanunu'nun 63/1-d maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.