Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu hakkında ilamlı icra takibi yapılmış, icra emri tebliği üzerine, borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak, işlemiş faiz miktarına ve oranına itiraz etmiştir.
Takip dayanağı Antalya 2. İdare Mahkemesi"nin 19.03.2009 tarih ve 2008/255 Esas, 2009/420 Karar sayılı kararında tazminata hükmedilmiş ise de, ilamda faiz konusunda bir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır. HGK.nun 04.07.2000 tarih ve 2001/12-565 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; ilamda faize hükmedilmemiş olan hallerde, edayı içeren bölüm için alacak karar tarihinde muaccel hale geleceğinden, bu tarihten itibaren faiz istenmesi mümkündür. Somut olayda mahkemece, bu ilkeye aykırı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 17.15.TL onama harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 19/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.