17. Hukuk Dairesi 2015/11122 E. , 2015/15128 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... arasındaki dava hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18/09/2014 gün ve 2013/390-2014/704 sayılı hükmün Dairenin 05/03/2015 gün ve 2014/24679-2015/3858 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı ... vekilince kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dairemizce verilen 05/03/2015 gün ve 2014/24679 - 2015/3858 sayılı bozma kararında;
"Davacı vekili, müvekkilinin ... sigrotalı araçta meydana gelen 19.000,00 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, ... indiriminden sonra 14.000,00 TL zarar kaldığını, davalı idarenin gerekli işaretlemeleri yapmaması sebebiyle kazanın meydana geldiğini belirterek şimdilik %50 kusur oranına isabet eden 7.000,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin yol çalışması öncesinde ve sonrasında gerekli olan ... işaret ve levhalarını yolun başlangıç ve bitiş notkalarına koyduğunu, 19.06.2012 tarihli tutanakla kazanın meydana geldiği yolda da ... işaret ve levhalarının konulduğunu, köy muhtarının da buna tanık olduğunu, davacıya sigortalı aracın sürücüsünün dikkatsizliği ve tedbirsizliği nedeniyle meydana geldiğini müvekkilinin kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 7.000,00 TL tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ... sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu davanın genel koşullarından olup, mahkemece re"sen dikkate alınması zorunludur. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediye, kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davaların İdari Yargılama Usulü Hakkında Kanu"nun 2.maddesi hükmü uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu hüzenine ilişkin olduğundan mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Esasen 2918 Sayılı KTK"nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85.ve onu izleyen maddelerinde araç işletenini sorumluluğu düzenlenmiş olup idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur. Somut olayda, davacı vekili davalı idarenin mıcırlı yolda gerekli ... işaret ve levhalarını yapmaması sebebiyle kusurlu olduğunu ileri sürerek davalının hizmet kusuruna dayanmıştır.
Bu durumda mahkemece, davaya bakma görevi idari yargıya ait olduğundan, mahkemenin yargı yolu bakımından görevsizliğine ve dava dilekçesinin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine dosyanın yeniden yapılan incelemesinden:
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19.maddesinde "Adli, İdari, Askeri Yargı Merciilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciinin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteleyeceği" düzenlenmiştir.
Bu halde mahkemece, açıklanan Yasa hükmü doğrultusunda işlem yapılarak Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması ve eldeki işin incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye değin ertelenmesi gerekirken değişik gerekçe ile hakkındaki davanın esastan kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığından karar, bozmayı gerektirmiştir. Açıklanan nedenler karşısında; Dairemizin bozma kararındaki gerekçenin son parağrafı değiştirilerek, yerel mahkeme kararının yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle sonucu itibarı ile doğru olan Dairemizin 05/03/2015 gün ve 2014/24679-2015/3858 sayılı bozma kararındaki gerekçenin son parağrafının bozma kararından çıkarılmasına, yerine yukarıda yazılı bozma nedeninin yazılmasına ve hükmün yukarıda yazılı değişik bu gerekçe ile BOZULMASINA, Dosya içeriğine, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3.maddesinin 2.fıkrası delaletiyle 1086 Sayılı HUMK.nin 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Yasanın 442. maddesi uyarınca 251,00 TL para cezasının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 57,60 TL peşin harcın karar düzeltme harcına mahsubuna 29/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.