Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/25309
Karar No: 2019/10330
Karar Tarihi: 22.10.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/25309 Esas 2019/10330 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı bir şirket, borç isteyen davalıya 17.000,00-TL ve 40.000,00-TL nakit göndermiştir. İleride ticari ilişki kurulmadığı ve davalının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği için davalıdan borç verilen tutarın geri ödenmemesi nedeniyle alacak davası açmıştır. İcra takibi başlatılan davada davalı itirazda bulunmuştur. Mahkeme tarafından, davanın kabulüne ve alacak miktarı için takibin sürdürülmesine karar verilmiştir. Ancak, davalının havale yoluyla alınan para için borç verildiği konusunda somut bir belge sunulmadığı için bu iddia doğrulanmamıştır. İspat yükü davacı olan tarafındadır ve ispat edemediği için dava reddedilmiştir. Kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: HUMK’nun 440/I maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2016/25309 E.  ,  2019/10330 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı şirket, ticari ilişki kurmak ve birlikte iş yapmak isteyen davalının nakde ihtiyacı olduğundan bahisle kendisinden borç istediğini, ileriye yönelik işlerden alacağının kolaylıkla tahsil edileceği düşüncesiyle davalıya, banka kanalıyla 31/10/2013 tarihinde 17.000,00-TL, 27/11/2013 tarihinde ise 40.000,00-TL nakit gönderdiğini, sonrasında ise öngörülen ticari ilişkinin kurulmadığını ve davalının şifahi taahhütlerini yerine getirmediğini, paranın iade de edilmediğini bu nedenle de alacağın tahsili için ... 18. İcra Dairesinin 2014/24418 Esas sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, hesabına gönderilen bedel karşılığında davalıdan hiç bir hizmet ya da ürün alınmadığını, borç ödemesi de olmadığını belirterek davalının sebepsiz zenginleştiğini, itirazının kötü niyetli olduğunu açıklayarak, davalının takibe itirazının iptaline, %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı şirketin yetkilisi ... ..."ın kendisine şahsi borcu olduğunu ve bu borcunu davacı şirket hesabından gönderdiğini, davacı şirket yetkilisi ve davacıdan olan alacağını tahsil ettiğini, davacı tarafın tacir olduğunu ve iddialarını yazılı belgeye dayandırması gerektiğini, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, davalının ... 18. İcra Müdürlüğünün 2014/24418 Esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin 57.000,00 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde yazılı şartlar ile devamına, 11.400,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacının davasına dayanak yaptığı banka makbuzları, davalı hesabına yapılan havaleyi göstermektedir. Havale üzerinde bu paranın borç olarak verildiğine dair bir bilgi yoktur. Hal böyle olunca somut olayda davacının dayandığı belge yalnız başına borç verildiğini ispata yeterli değildir. Zira kural olarak havale bir ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir. Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiği karine olarak kabul edilmelidir. Ayrıca davalının davacının kendisine olan borcuna karşılık bu paranın gönderildiğine dair savunması da gerekçeli inkar(vasıflı ikrar) niteliğindedir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir. Mahkemece, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki kurulmadığı bildirildiğine göre, borç olarak gönderildiği iddiasının aksini ispat yükü davalı tarafta olduğu ve davalı tarafın, takip konusu miktarın borçtan başka bir nedenle gönderildiği hususunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı tarafın ikrar ettiği maddi vakıanın hukuki vasfının, ileri sürülenden farklı bulunduğunu bildirmesi, vasıflı ikrar (gerekçeli inkâr) niteliğindedir ve bu ikrar bölünemez. Çünkü vasıflı ikrarda kanıtlama yükümlülüğü, ikrar eden tarafa (davalıya) değil vakıayı ileri süren tarafa (davacıya) aittir. Bu durumda havale yoluyla gönderilen paranın borç olarak gönderildiğini davacı ispatlamalıdır. Mahkemece bu doğrultuda değerlendirme yapılması gerekirken, ispat yükü ters çevrilip davalıya yüklenmek süretiyle hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi