2. Hukuk Dairesi 2020/4574 E. , 2020/5067 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Evliliğin Mutlak Butlan Sebebiyle İptali
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, evlenmeleri sırasında eşinin evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğunu, davalının çok uzun zamandır psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu, şizofren hastası olduğunu, iyileşme imkanının bulunmadığını, tedavi gördüğünü ve tedaviyi bıraktığında çok tehlikeli sonuçlar doğabileceğini söylediğini, davalı tarafın, gerek evlenmeden önce, gerekse evlendikten sonra müvekkili ve ailesinden bu durumunu sakladığını, hile yaparak tarafların evlenmesini sağladıklarını, müvekkilinin bu durumu bilmiş olsa idi davalı ile evlenmeyeceğini ileri sürerek, evliliğin bu sebeple butlanına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 11.10.2013 tarihinde evlenmişlerdir. Milas Devlet Hastanesinin 11.10.2013 tarih ve 3044 okunur sayılı psikiyatri uzmanı tarafından düzenlenen raporunda; 11.10.2013 tarihinde psikiyatrik polikliğinde 11359206 protokol ile kişinin (Serpil Özer) yapılan muayenesinde; şizofreni tanısı ile 13 yıldır tedavi gören kişinin yapılan muayenesinde, psikotik bulgusunun olmadığı, hastalığının remisyonda olduğu, bu durumun evlenmesine engel teşkil etmediği tıbbi kanaatine varıldığı, dosya arasında bulunan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 20.10.2015 tarihli raporda davalıda şizofreni hastalığının tespit edildiği, evlenme sırasında bu rahatsızlığın var olduğu, rahatsızlığın düzenli takip ve tedavi ile remisyona girebildiği, ancak tam iyileşmenin mümkün olmadığı, rahatsızlığın evlilik birliği içerisinde ortak hayatı çekilmez kılabileceği, rahatsızlıkta kullanılan ilaçların hamilelik sırasında çocuğa zararlı olabileceğinden ve hamilelik sırasında ilaç kesilmesi halinde hastalığın aktifleşerek kişiye ve çevresine zarar verebilme olasılığından dolayı çocuk sahibi olamayacağı kanaatinin bildirildiği, Muğla Adli Tıp Şube Müdürlüğünde görevli adli tıp uzmanının raporunda ise şahsın mevcutlu gelmediğinden muayenesi yapılamadı ise de; 19/10/2013 evlenme tarihinden 1 hafta önce psikiyatri uzmanmca yapılan muayene bulguları değerlendirildiğinde, şahsın 19/10/2013 evlenme tarihi itibariyle evlenmeyi engel olacak derecede akıl hastalığının bulunmadığı kanaatinin bildirildiği görülmüştür. Raporlar arasında çelişki mevcut olup ayrıca bu haliyle raporlar yetersizdir.
Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olması, evliliği mutlak butlanla sakatlar (TMK. m. 145/2-3). Ancak, ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını, yalnızca ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir. Bu hallerde dava hakkı,
sonradan iyileşen eşe aittir (TMK. m. 147/2). 11/10/2013 tarihli raporda "Hastalığın remisyonda" olduğu ifade edildiğine göre, davalının ayırt etme gücünü sonradan kazanmış veya akıl hastalığının iyileşme sürecinde olması ihtimal dahilindedir. İyileşme veya ayırt etme gücünün sonradan kazanılması halinde de, Türk Medeni Kanunu"nun 147/2. maddesi hükmüne göre, dava hakkı ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşene ait olacaktır. Türk Medeni Kanunu"nun 145/2. maddesindeki sebeple evliliğin iptaline karar verilebilmesi için, eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir nedenle ayırt etme gücünden yoksun bulunması halinin her türlü şüpheden uzak sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi gerekir. Mahkemece, tarafların evlenme tarihinde davalı kadının fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde yapılan araştırmanın yeterli olmadığı da gözetildiğinde, davalı kadının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı veya evlenmeye engel derece akıl hastası olup olmadığı hususunun, davalının, dosya içerisindeki tüm tedavi kayıtları ve raporlarla birlikte bir kez de Adli Tıp Kurunuma sevk edilerek Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi; buna göre mutlak butlan sebebi mevcutsa butlana karar verilmesi; davalı iyileşmiş ise, Türk Medeni Kanunu"nun 147/2. maddesi hükmü de nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.10.2020 (Prş.)