13. Hukuk Dairesi 2016/25281 E. , 2019/10327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların murisinin, banka tarafından kullandırılan tüketici kredisini geri ödeme sürecinde vefat ettiğini, bankanın murisin kullandığı Tüketici Kredisinden kaynaklanan likit alacağının murisin mirasını reddetmeyen yasal mirasçıları olan davalılardan tahsili için ... 1.İcra Müdürlüğünün 2014/3667 sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalıların itirazları üzerine takibin durduğunu belirterek haksız olarak yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı taraf, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davaya konu ... 1. İcra Dairesinin 2014/3667 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin aynen devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kullanılan tüketici kredisi nedeniyle muaccel hale gelmiş taksitlerin tahsilini sağlamak amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece, davaya asliye hukuk mahkemesi olarak bakılmış ve dosya bu şekilde karara çıkarılmıştır.
Bilindiği üzere, görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; davacı banka, ticari amaçla hizmet sunan tüzel kişi olup bu hukuki işlem içerisinde davalı, kullanılan tüketici kredisi nedeniyle tüketici konumundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Mahkemenin görevi hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflar bu hususu ileri sürmese bile bunun mahkemece re"sen nazara alınması gerekir. O halde mahkemece, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla olarak görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre kararı temyiz eden davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.