Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte keşideci kooperatif vekili takibe konu senetlerden 30.04.2008, 30.05.2008, 30.6.2008, 30.07.2008 ve 30.08.2008 vadeli bonoların aralarındaki sözleşmeye göre teminat senedi olduğunu iddia etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda, istemin kabulüyle takibin iptaline karar vermiştir.
Taraflar arasında imzalanan 19.11.2008 tarihli sözleşmede yukarıda vadeleri yazılı senetlerin teminat senedi olarak verildiği yazılı olup takibe konu 28.02.2009 vadeli ve 30.04.2009 vadeli bonoların ise ödeme vasıtası olarak verildiği belirtilmiştir. Bu senetler anılan sözleşmede teminat senedi olarak verilmediğinden anılan bonolar için takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca şikayet dilekçesinde de bu senetler yönünden bir talepte bulunulmamış olup mahkemece HUMK’un 76.maddesine göre istemin aşılarak hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Mahkemece bu durumda söz konusu senetler yönünden takibin iptali isteminin reddiyle talep edilen faiz ve oranı yönünden inceleme yapılması gerekirken yazılı gerekçeyle istemin tüm senetler ile ilgili olarak kabulü isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.