Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/4489 Esas 2012/30 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/4489
Karar No: 2012/30
Karar Tarihi: 09.01.2011

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/4489 Esas 2012/30 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanığın önceden kesinleşmiş mahkumiyeti bulunduğu için CMK'nın 231. maddesi gereğince uygulama yapılamamıştır. Dosya incelendiğinde suçun sanık tarafından işlendiği kabul edilmiş ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Ancak kararda bazı yanlışlıklar bulunmuş ve bu nedenle karar bozulmuştur. Bunlar şöyledir:

1- Gerekçeli kararda sanığın gözaltında kaldığı tarih ve süre gösterilmemiş ve CMK'nın 232/2-c ve d maddelerine aykırı davranılmıştır.

2- Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için müştekinin rızası alınmadığı için 5237 sayılı TCK'nun 168/4 maddesine aykırı davranılmıştır.

3- Yasanın ilgili bütün hükümlerinin uygulanıp, sonuçların birbiriyle karşılaştırılması gerektiği halde, kanunlar ayrı ayrı karşılaştırılmamıştır. Bu nedenle, karar eksik ve denetime olanak vermeyecek şekilde verilmiştir.

5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ort
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2011/4489 E.  ,  2012/30 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet



    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Daha önceden kasıtlı bir suçtan kesinleşmiş mahkumiyeti bulunan sanık hakkında CMK"nın 231. maddesi gereğince uygulama yapılamayacağı anlaşılmakla yapılan incelemede;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Gerekçeli kararda suçun işlendiği yer ve zaman dilimi ile sanığın gözaltında kaldığı tarih ve sürenin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c,d maddesine aykırı davranılması,
    2-29.01.2003 tarihli yakalama ve üst arama tutanağı içeriğinden suça konu içkilerin bir kısmının sanık tarafından rızaen teslim edildiğinin ve mahkemenin de bu yönde kabulünün bulunmasına karşın kısmi iade sebebiyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için müştekinin rızasının bulunup bulunmadığının müştekiden sorulmayarak 5237 sayılı TCK’nun 168/4 maddesine aykırı davranılması,
    3-5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerekirken, 5237 sayılı TCK ile 765 sayılı TCK hükümleri ayrı ayrı karşılaştırılmaksızın, yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii Av. ...’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 09.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.