Esas No: 2021/10041
Karar No: 2022/2927
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10041 Esas 2022/2927 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan sanık ... ve katılan ... İdaresi vekili hakkında verilen mahkumiyet hükmünü yerinde bulmadı. Ancak, katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkında beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin reddine karar verildi. Mahkeme, suç tarihine göre 6455, 6545 ve 7242 sayılı yasalarla değiştirilen 5607 sayılı Yasaların ilgili maddelerini uygulayarak sanık ... hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin yanlış yazıldığını ve müsadere kararının yanlış verildiğini belirtti. Kararda, TCK'nun 53. maddesi uygulanması açısından Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli kararının gözetilmediği de vurgulandı. Detaylı olarak, 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı belirtilen sanığın eyleminin, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu ve 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde ver
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II) Sanık ... ve katılan ... İdaresi vekilinin mahkumiyet hükmünü temyizleri üzerine yapılan incelemede ise;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas -2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de,
1-Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nın 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2-Kaçak sigaralar hakkında 15.05.2014 tarihli tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.