13. Ceza Dairesi Esas No: 2011/33490 Karar No: 2012/29 Karar Tarihi: 09.01.2012
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/33490 Esas 2012/29 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçundan sanık ...'ın mahkumiyetine karar verdi. Ancak, sanığın savunması müdafii olmadan alındığı için hüküm verilen ceza tebliğ edilmedi. Ayrıca, hüküm kurulurken TCK'nun 145. maddesi uygulanmasına rağmen, sanığın önceden aynı suçtan tecilli sabıkası olması sebebiyle değer indiriminden yararlandırılamayacağı gerekçesiyle ve değer azlığı kavramı kabul edilerek 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesi yerine 765 sayılı TCK'nun 522. maddesi değerlendirilmeden hüküm verildiği için karar bozuldu. Kanun maddeleri olarak, CMK’nın 19.12.2006 tarih 5560 sayılı yasa ile değişik 150/3 maddesi ve 5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi kararda kullanıldı.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/33490 E. , 2012/29 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Sanık ..."ın mahkumiyetine, sanık ..."e ceza vermekten vazgeçme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1- Sanık ... hakkında usulüne uygun açılmış bir temyiz davası bulunmadığı gibi sanık ...’ın da bu sanık yönünden verilen hükmü temyiz etmeye yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamenin bu hususa ilişkin düşüncesi benimsenmemiştir. 2- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Sanığın 28.10.2005 tarihli talimat mahkemesi aracılığı ile alınan savunmasının müdafii bulunmaksızın alındığı anlaşılmış ise de, CMK’nın 19.12.2006 tarih 5560 sayılı yasa ile değişik 150/3 maddesi uyarınca alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada zorunlu müdafii bulundurmanın gerektiği anlaşılmakla, sanık hakkındaki suçun nev’i ve cezanın alt sınırı da gözetilerek tebliğnamede bu yöndeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerekirken, 5237 sayılı TCK ile 765 sayılı TCK hükümleri ayrı ayrı karşılaştırılmaksızın, mahkemece değer azlığı kavramı kabul edildiğine göre, 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanma olasılığı bulunan suç fiili için 765 sayılı TCK"nun 522.maddesinin lehe hükümleri de uygulanmadan yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması, Kabule göre de; Mahkemece sanık ... hakkında çalınan malın değeri nedeniyle TCK’nun 145. maddesi uygulandığı halde, sanık ...’ın önceden aynı suçtan tecilli sabıkası olması sebebiyle değer indiriminden yararlandırılamayacağına ilişkin yasaya ve oluşa uymayan gerekçe ile hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.