Esas No: 2018/1494
Karar No: 2021/1444
Karar Tarihi: 13.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1494 Esas 2021/1444 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : ...
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, Ankara 25. İcra Müdürlüğü'nün .... sayılı dosyasında borçlu olan banka müşterisi ...'nın borcu için 27/04/2013 tarihli haciz ihbarnamesi gönderildiğini, borçlunun .... nolu hesabında 25.963,56 TL bakiye bulunduğu, banka lehine rehinli olduğu, banka alacağının tahsilinden sonra sıraya alındığını belirterek borca itiraz edildiğini, banka alacaklarının mahsubu sonucu dava tarihi itibariyle hesapta 8.802,67 TL bulunduğunu, boş çek yaprağından dolayı 14.780,00 TL risk bulunduğundan hesap üzerindeki banka rehninin devam ettiğini, Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında davalı tarafın takibin devamı için açtığı davada 21/05/2014 tarihinde takibin devamına karar verildiğini, davacı bankaya 7 günlük istikak davası açması için süre verildiğini, süresinde dava açılamadığını, icra dosyasından 04/08/2014 tarihli ödeme muhtırası gönderildiğini ileri sürerek, Ankara 25. İcra Müdürlüğünün..... sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın kötüniyetli olduğunu, 7 gün içinden istihkak davası açmadığını, hakdüşürücü sürenin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi'nce "... davacı banka tarafından haciz ihbarnamesine cevap verildiği tarih olan 04/06/2013 tarihi itibariyle takip borçlusu ...'nın bankadaki hesaplarında toplam 34.469,56 TL olduğu halde banka tarafından hesaplarda 25.963,56 TL bakiye hesabının bulunduğunun bildirildiği, davacı tarafça bankanın sorumlu olduğu boş çek yapraklarından dolayı 13.895,00 TL gayri nakdi riskin bulunması nedeniyle bu paranın blokede tutulduğu bildirilmiş isede haciz ihbarnamesine cevap tarihi itibari ile boş çek yapraklarının dökümünün sunulmadığı, bir an için gayri nakdi riski bulunduğu kabul edilse bile de borçlu ...'nın hesap bakiyesi olan 34.469,56 TL tutardan gayri nakdi risk tutarı 13.895 TL'nin mahsubu sonucu bakiye 20.574,56 TL'nin icra dosyasına gönderilmesi gerektiği, davacı bankanın borçlu olmadığına ait ilişkin iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine..." şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Ankara 25. İcra Müdürlüğünün .... E. sayılı dosyası kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine, müvekkili banka tarafından itirazı içerir cevabi yazı ile itiraz edildiğini, işbu itirazi yazının haciz ihbarnamesine itiraz niteliğine haiz olduğunu ayrıca, alacaklıya karşı ileri sürülen rehin hakkının istihkak iddiası olarak değerlendirileceği hususunun da belirtildiğini, müvekkili bankanın itiraz yazısı ile birlikte istihkak talebinde bulunduğundan dolayı, itiraz tarihindeki tutarın alacaklıyı ilgilendiren bir kısmı bulunmadığını, zira itiraz ile birlikte takibin durmuş olup ilgili süre içerisinde, dava dışı borçlunun hesapları üzerinde, müvekkili bankanın alacaklarına ilişkin rehin hakkının bulunduğunu, mahkemece haciz ihbarnamesi ile müvekkili bankanın cevap yazısı arasında geçen süre değerlendirilmeksizin ve müvekkili bankanın doğmuş ve doğacak alacaklar üzerindeki rehin hakkı dikkate alınmaksızın mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkili bankanın kredi müşterisi ...'dan olan alacaklarına ve risk durumuna ilişkin olarak hesaplar üzerinde rehin hakkı olduğunu beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, İİK m. 89/3 uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra "Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır." hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK'nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, "..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur..." hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK'nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve ......, sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnamesi olduğu iddia edilen yazılara istinaden davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
6100 sayılı HMK'nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HMK'nın 353/(1)-a.3 maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak kararın kaldırılması nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça istinaf istemine konu edilmese dahi istinaf mahkemesince re'sen gözetilmelidir.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK'nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek HMK'nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, HMK'nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,a.3 ve 355 gereğince, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ....... sayılı dava dosyasında verdiği 30/10/2017 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
Kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şu aşamada yer olmadığına.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
13/10/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2021
Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ...
....
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.