16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2821 Karar No: 2020/4036 Karar Tarihi: 16.09.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2821 Esas 2020/4036 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair yapılan istinaf başvurularını reddetti. Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi, ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerektiğini belirtmesine rağmen hüküm, kanun maddelerine yanlış anlam yüklenerek duruşma açılmadan indirilmiş. Bu durumun hukuka aykırı olmasına rağmen uygulamanın sanık lehine olduğu gerekçesiyle hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmamış. Mahkeme, yapılan usuli işlemlerin kanuna uygun olduğunu belirterek, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediğini ifade etti. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 280/1-e, 290/1 ve 302/1. maddeleri geçmektedir.
16. Ceza Dairesi 2020/2821 E. , 2020/4036 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 5237 sayılı TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı Kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinde İlk Derece Mahkemesince belirlenen cezanın 12 yıldan 10 yıl hapis cezasına indirilmesi hukuka aykırı ise de; anılan uygulamanın sanık lehine olması ve aleyhe temyiz de bulunmaması hususları gözetilerek CMK"nın 290/1 maddesindeki emredici düzenleme kapsamında değerlendirilen iş bu hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.