22. Hukuk Dairesi 2017/20004 E. , 2019/3761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, işverenin iş sözleşmesini fesihte haklı olup olmadığı ve dolayısıyla davacının kıdem ile ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında uyuşmazlık vardır.
4857 sayılı Kanun’un 26. maddesinde düzenlenen altı iş günlük hak düşürücü süre işverenin haklı feshe neden olan olayı öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Olayı öğrenme günü hesaba katılmaksızın, takip eden iş günleri sayılarak altıncı günün bitiminde haklı fesih yetkisi sona erer. İşverenin tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük süre feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlar. Bu konuda müfettiş soruşturması yapılması, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi süreyi başlatmaz. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturur.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesi, işyerinde çalışan başka bir işçiye sataştığı iddiasıyla, davalı işverence 26/06/2014 tarihinde keşide edilen fesih bildirimi ile, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-d maddesine dayanılarak feshedilmiştir. İddia edilen olaya ilişkin düzenlenen tutanağın tarihi 30/05/2014 tarihidir. Dosya içeriğinden, fesih yetkisinin hangi kişi ya da kurulda olduğu ve ayrıca iddiaya konu olayın feshe yetkili kişi ya da kurula ne zaman intikal ettirildiği tespit edilememektedir. Bu halde, bahsi geçen yönler araştırılarak, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği belirlenmelidir.
Esasa yönelik değerlendirmede ise; davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, feshe sebep gösterilen eylemin kolluk birimine intikal ettiğini belirtilerek, soruşturma belgelerinin istenilmesini talep etmiştir. Davacı vekili de, 01/09/2014 tarihli beyan dilekçesinde, ceza davası dosyasından bahsetmiştir. Bu halde, tarafların beyan dilekçelerinde sözü edilen soruşturma ve kovuşturma dosyalarının celp edilerek incelenmesi gereklidir. Ayrıca, Müjde Geze isimli işçinin iş sözleşmesinin aynı sebepten feshedilip feshedilmediği hususu araştırılıp, bu yönün sonuca etkisinin olup olmadığı da tartışılmalıdır.
Anılan sebeplerle, öncelikle hak düşürücü sürenin geçip geçmediği belirlenmeli; hak düşürücü sürenin geçmediğinin anlaşılması halinde ise esasa yönelik olarak yukarıda yazılı hususlar araştırılmalı ve dosya kapsamı delil durumunun birlikte değerlendirilmesiyle bir sonuca gidilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.