Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2656 Esas 2020/4035 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2656
Karar No: 2020/4035
Karar Tarihi: 16.09.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2656 Esas 2020/4035 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi tarafından onanan kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı belirtilmektedir. Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi, duruşma açarak İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerektiğini, ancak kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın sanığın cezasının indirildiğini ifade etmiştir. Kararda, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 314/2 maddesi (Silahlı terör örgütüne üyelik suçu)
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddesi (Terör örgütüne üyelik)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri (Cezaların belirlenmes
16. Ceza Dairesi         2020/2656 E.  ,  2020/4035 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.07.2019 tarih ve 2019/157 - 2019/430 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 5237 sayılı TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri
    uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı Kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinde İlk Derece Mahkemesince belirlenen cezanın 10 yıldan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına indirilmesi hukuka aykırı ise de; anılan uygulamanın sanık lehine olması ve aleyhe temyiz de bulunmaması hususları gözetilerek CMK"nın 290/1 maddesindeki emredici düzenleme kapsamında değerlendirilen iş bu hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.