Esas No: 2021/2269
Karar No: 2022/1048
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/2269 Esas 2022/1048 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/2269 E. , 2022/1048 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.10.2019 tarih ve 2018/97 - 2019/394 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
Hüküm : 1-TCK’nın 302/1 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-TCK’nın 174/1-2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK’nın 53/1-2-3, 52/2-4 ve 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık hakkında beyanda bulunan ... ve ...'ın ifadelerinin CMK'nın 217. maddesi gereğince duruşmada okunup tartışılmadan hükme esas alınamayacağının gözetilmemesi sair delillerin suçların sübutu, vasfının tayini ve cezaların şahsileştirilmesi için yeterli olmakla sonuca etkili görülmemiş, patlayıcı maddeleri izinsiz bulundurma suçundan verilen temel cezanın, suç tarihi itibariyle 24.11.2016 tarih 6763 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 174/2. maddesi delaletiyle 3713 sayılı Kanunun 5/2 maddesi gereğince bir kat artırılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle noksan cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
PKK/KCK sözde yürütme konseyinin öz yönetimden başka seçenek kalmadığına yönelik çağrısı üzerine, terör örgütünün amaca ulaşmak için gerçekleştirdiği stratejik hamlelerin en önemlilerinden birisi olan, yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve ülkemizin değişik yörelerinde hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, PKK/KCK terör örgütünün şehirlerdeki milisleri ve kırsal alandaki örgüt mensuplarının silahları ile şehir merkezlerine gizlice girerek halkın arasına karıştıkları, zaman zaman bir kısım belediyelerin araç ve gereçlerini de kullanmak suretiyle insanların yoğun olarak yaşadıkları sokaklara, mahallelere hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirdikleri, umumun kullandığı karayollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirdikleri, tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedefledikleri, güvenlik güçlerinin kamu düzenini ve bu yörede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamak için operasyon yapma zorunluluğu sonucunda, örgüt mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında daha önce yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirilmesi ve bireysel ya da araçlarla gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarıyla çok sayıda sivil vatandaş, kamu görevlisi ve güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verdikleri, bu süreçte yöre halkının oturduğu evleri terk etmelerini cebren engelleyerek canlı kalkan yaptıkları, yerleşim alanlarının teröristlerden ve patlayıcılardan temizlenmesi için sürdürülen operasyonların haftalarca sürdüğü, çok sayıda özel konut ve işyeri, okul, hastane gibi kamu konutları ve şehrin alt yapı tesislerinin ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiği, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun terör örgütünün yasalara ve devlet otoritesine itaatsizlik çağrısına itibar etmemesiyle, silahlı çatışmaya giren birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirilerek, yerleşim alanlarının, örgütün işgalinden ve patlayıcılardan temizlenerek, kamu düzeninin sağlandığı dava dosya kapsamındaki deliller ve benzer dosyalardan anlaşılması karşısında;
Somut olayda; tanık beyanları ve diğer deliller kapsamında PKK/KCK silahlı terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDGH-YPS üyesi olduğu kabul edilen sanığın Nusaybin ilçesinde kazılan hendeklerin, kurulan barikatların, döşenen patlayıcıların bulunduğu ve kolluk kuvvetleri ile yer yer çatışmaların yaşandığı mahalde; patlayıcı madde/mayın döşemek, hendek kazmak ve barikat kurmak, bu hendek ve barikatların başında uzun namlulu silahla nöbet tutmaktan ibaret eylemlerinin vahamet arz eden nitelikte bulunduğu ve TCK'nın 302. maddesinde yazılı Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmediğinden;
Yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir
kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğunun belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçunun sübutu kabul edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde eleştiriler dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.