Esas No: 2021/1405
Karar No: 2022/1041
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1405 Esas 2022/1041 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/1405 E. , 2022/1041 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Bursa 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.11.2018 tarih ve 2017/37 - 2018/223 sayılı kararı
2-Türkiye Cumhuriyeti ...
Suç : (Tüm sanıklar bakımından) Silahlı terör örgütüne üye olma (Sanık ... Bakımından) Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme
Sanık ... yönünden - 10.10.2016
Sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden - 09.02.2017
Hüküm : 1- Sanıklar hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 63, 58/9. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine dair kararlar
2- Sanık ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca verilen beraat hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ... ve müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin; İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren, sanık ... müdafiinin duruşma inceleme isteminin; hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık ... hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından verilen beraat hükümlerine ve "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçunda verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İlk Derece Mahkemesi karar başlığında, sanık ... yönünden suç tarihinin yakalandığı ve temadinin kesildiği tarih olan "04.03.2017" tarihi olarak yazılmaması mahallinde düzeltilebilir bir maddi eksiklik olarak değerlendirilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve
kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından verilen beraat hükümleriyle ilgili olarak ise yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğine yönelik cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden arınmış, kesin, somut ve tam inandırıcı delil elde edilemediği gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla; sanık ... ve müdafiinin, katılan ... vekilinin ve katılan ... Cumhuriyeti ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçunda verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... yönünden suç tarihinin yakalandığı ve temadinin kesildiği tarih olan "10.10.2016" yerine "13.02.2017" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
A- Soruşturma aşamasında Bursa 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 16.04.2017 tarihli 2017/2004 D. İş sayılı kararı ile sanıklar hakkında tutukluluk halinin devamına karar veren, 08.02.2017 tarihli 2017/ 485 D. İş sayılı kararı ile sanıklar ..., ..., ... ve ... bakımından arama ve el koyma kararı veren, 28.02.2017 tarihli 2017/891 sayılı D. İş kararı ve 30.03.2017 tarihli 2017/1528 D.İş sayılı kararı ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında tutukluluğun devamına itirazların reddine karar veren, ayrıca 20.02.2017 tarihli 2017/805 D. İş sayılı kararı ile sanık ... hakkında, 01.03.2017 tarihli 2017/902 D. İş sayılı kararı ile sanık ... hakkında tutukluluğun devamına itirazın reddine karar veren 38095 sicil numaralı hakim ...'in, mahkemenin yasaya uygun şekilde teşekkül ettirilmemesi sonucunu doğuracak biçimde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinde yapılan istinaf incelemesine üye hakim sıfatıyla katılması suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 23/1. maddesine muhalefet edilmesi,
B- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduklarını kabul etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandıklarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduklarına dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, sanıklar ... ve ... yönünden ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun yeniden istenmesi, sanıklar ..., ... ve ... yönünden ise hükümden sonra dosyaya girdiği anlaşılan 361525, 361666 ve 333308 ID numaralı ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarının CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafiilerine okunması, hükümden sonra dosyaya girdiği anlaşılan ve bir kısım hakkında beyanda bulunan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... isimli şahısların beyan ve ifadelerinin, yine hükümden sonra dosyaya giren sanık ...'ten ele geçirilen dijital materyallere ilişkin 16.10.2019 tarihli, sanık ... Işık'tan ele geçirilen dijital materyallere ilişkin 09.01.2019 tarihli ve sanık ...'den ele geçirilen dijital materyallere ilişkin 14.11.2018 tarihli bilirkişi heyet raporlarının, ayrıca dava dışı birtakım ByLock kullanıcılarının ByLock yazışma içeriklerindeki yazışmalarda sanıklar ..., ..., ... ve ...'e ilişkin bilgilerin yer aldığının tespit edilmesi karşısında söz konusu ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanaklarının ilgili kısımlarının CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafiilerine okunması ve yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerle CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, her ne kadar 5271 sayılı CMK'nın 304/2-a maddesi gereğince dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi gerekmekte ise de, hukuka aykırılığın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi heyetinin kanuna uygun şekilde teşekkül ettirilmemesinden kaynaklanması ve bu hukuka aykırılığın ancak anılan Dairenin usulüne uygun olarak oluşturulan heyeti tarafından yeniden verilecek bir kararla mümkün bulunmasına nazaran, bozma kararının içeriği gözetilerek anılan Kanunun 304/2-b maddesi gereğince dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.