Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14831
Karar No: 2015/15033

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14831 Esas 2015/15033 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14831 E.  ,  2015/15033 K.
"İçtihat Metni"


Davacılar ..., ..., ... ile davalılar ..., ..., ........... arasındaki dava hakkında kayseri 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.07.2013 gün 2010/1067 2013/339 sayılı hükmün Dairenin 28.04.2015 gün 2013/19632 2015/6160 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ....ve ... vekili vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."in kullandığı, davalı ...."e ait olan ve davalı ..... zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalanan araç ile davacı...... kullanımındaki araç ve dava dışı .... idaresindeki aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kazada, araç içinde yolcu olarak bulunan davacı sürücü ...."in eşi ....."in başından ağır yaralandığını, günlerce komada kaldığını, davacı sürücü ...."in hafif yaralandığını, araçta yolcu olan kızları ....."nin ise boynunun iki yerinde kırık oluştuğunu, kaza nedeniyle manevi olarak çok yıprandıklarını beliterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacı.... için 1.000,00 TL maddi, davacı .... için 100,00 TL maddi tazminat ile davacı ..... için 50.000,00 TL, davacı ..... için 40.000,00 TL ve davacı ......için 20.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında davacı ... için maddi tazminat talebini atiye bırakmış, davacı ..... için maddi tazminat talebini 104.345,82 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar .....ve ... vekili, kazanın davacı tarafın ağır kusuru ile meydana geldiğini, maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...... vekili, maddi tazminattan ancak sigortalının kusurlu olması durumunda ve poliçe limiti ile ile sınırlı olarak sorumlu olduklarını, manevi tazminat taleplerinin ise teminat dışı olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, maddi tazminat telebinin kısmen kabulü ile davacı .... için 104.345,82 TL maddi tazminatın kaza tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılaradan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ......."e verilmesine, diğer maddi tazminat talebi atiye bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı .....için 20.000,00 TL, davacı .....için 10.000,00 TL, davacı ...... için 7.000,00 TL"den toplam 37.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar .... ve ..."dan alınarak davacılara verilmesine, davalı ... yönünden manevi tazminat talebinin reddine dair verilen kararın, davacılar vekili ve davalılar ....ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 28.4.2015 günlü, 2013/19632 E, 2015/6160 K, sayılı ilamı ile “mahkemece davalıların %60 oranında kusuruna göre tazminata hükmedilmesi gerekirken, davalıların tam kusurlu olduğu kabul edilerek tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Bu kez, davacılar vekili karar düzeltme talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Birden fazla zarar verenin üçüncü kişiye ve birbirlerine karşı sorumluluğu KTK nun 88/1 maddesinde “ Bir motorlu aracın kaatıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” şeklinde düzenlenmiştir. Müteselsil sorumluluk, zarara birden çok kişinin birlikte neden olması veya çeşitli nedenlere bağlı olarak birden çok kişinin aynı zarardan sorumlu bulunmaları halini ifade etmektedir. Birden çok kişinin ortak kusurlarıyla aynı zarara neden olmaları durumu tam teselsül olarak Mülga BK 50. maddede, birden çok kişinin aynı zararı, çeşitli hukuki nedenlere göre tazmin etmek zorunda kalmaları durumu ise eksik teselsül adı ile BK nun 51. maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda araç sürücüsü BK"nun 41 ve devamı maddelerine, işleten 2918 sayılı KTK"nun 86. maddesi, davalı ZMMS, aynı yasanın 91. maddesi gereğince sorumluluğu bulunmaktadır. Sigorta şirketi de sigorta miktarına kadar müteselsil sorumludur.
Zarar gören davayı müteselsil borçlulardan yalnız birine veya hepsine karşı yöneltebilir. Çünkü TBK"nun 163.maddesinde “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir” denilmiştir. TBK 163/2 ye göre davalıların sorumluluğu tazminat borcunun tamamı ödeninceye kadar devam eder. Müteselsil sorumlular zarar görene karşı zararın tamamından sorumlu olmakla birlikte, birbirlerine karşı kendi kusurları oranında sorumludurlar.Yani müteselsil sorumlulardan birisi kendi kusuruna düşen miktardan fazla ödeme yapmışsa, bu miktarı diğer sorumlulardan isteyebilir.
Somut olayda davacılar vekili, davasını teselsül hükümlerine göre açmış ve zararın tamamının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş olduğundan, araçta yolcu olan davacı ........"in kusurundan da söz edilemeyeceğinden mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda, kusur indirimi yapılmaksızın tazminatın belirlenmesinde ve mahkemece davacı ......lehine 104.345,82 TL maddi tazminata karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına rağmen, Dairemizin 28.4.2015 günlü ilamı ile hatalı değerlendirme ile hükmün bozulması doğru olmadığından, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin bozma ilamının kaldırılarak usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin karar düzeltme nedenlerinin kabulü ile Dairemizin 28.4.2015 günlü, 2013/19632 E, 2015/6160 K, sayılı bozma hükmünün kaldırılarak, usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının ONANMASINA 24.12.2015 gününde Üye ...... ve ......."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

-KARŞI OY-

Davacı vekili, dilekçesi ile davalı....."in kullandığı, davalı .. ait ve diğer davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalanan araç ile davacı .... kullanımındaki araç ve dava dışı..... idaresindeki aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kazada, araç içinde yolcu olarak bulunan sürücü ...."in eşi...."in ağır yaralandığını, uzun süre komada kaldığını, ......."in yaralandığını, araçta yolcu olan kızları ...."nin de kolunda kırık oluştuğunu, manevi olarakda zarara uğradıklarını belirterek ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talepinde bulunmuş, yargılama sırasında davacı......... için maddi tazminat talebi atiye bırakılmış, davacı .......... için maddi tazminat 104.345,82 TL"ye yükseltilerek alacağın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar .........ve ... vekili, kusurun davacıda olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemişler,
Davalı sigorta şirketi ise, ancak sigortalısının kusurlu olması durumunda ve poliçe limitiyle sorumlu olduklarını, manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamında olmadığını savunmuştur.
Mahkemece yargılamada davanın kısmen kabulü ile ........ için 104.345,82 TL maddi tazminat ile, tüm davacılar için bir kısım manevi tazminatlara karar verilerek alacaklılara kaza tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüştür.
Tarafların temyizi üzerine Dairemiz 28.4.2015 günlü 2013/19632 E, 2015/6160 K sayılı ilamı ile "mahkemece davalıların %60 oranında kusuruna göre tazminata hükmedilmesi gerekirken, davalıların tam kusurlu olduğu kabul edilerek tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Bu kez davacılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş, yüksek dairece 24.12.2015 tarihinde yapılan incelemede, davacıların davasını "teselsül hükümlerine göre açmış olup, zararın tamamının davacılardan müştereken ve müteselsil tahsil etmiş olduğundan, araçta yolcu olan davacı ......."in kusurundan da söz edilemeyeceğinden davacı ......... lehine 104.345,82 TL maddi tazminata karar
verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre" davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma ilamının kaldırılarak, usul ve yasaya uygun mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Aşağıdaki gerekçelerle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyor ve karar düzeltme istemenin reddi gerektiği görüşünde olduğumuzu bildiriyoruz.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde davalıların tam kusuruna dayanmış, müvekkili ile ...... plakalı araç sürücüsünün olayda herhangi bir kusurunun olmadığını bildirmiştir.
Dosyada mevcut 28.8.2010 tarihli kaza tespit tutanağında da sürücüler ... ile ....."ın meydana gelen olayda kusurlarının olmadığı, tüm kusurun davalı sürücüde olduğu bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davalı sürücü ..."ın %60, davacı sürücü ..."nin %20 ve dava dışı sürücü ..."ın %20 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir.
Mahkemece, müşterek müteselsil hükümlerine dayanılarak davacının uğradığı zararın tamamına hükmedilmiştir.
Bozma gerekçesinde de açıklandığı üzere davalı sürücü ......."ın olayda %60 oranında kusurlu olması, davacının davasını açarken kaza tespit tutanağına göre kusuru olup olmadığına bakılmaksızın kazaya karışan tüm sorumlular yönünden teselsül hükümlerine dayanarak davayı açmaması, sadece kaza tespit tutanağındaki kusuru oloduğu bildirilen davalı sürücünün tam kusuruna dayanarak işleten ve işletenin sorumluluğunu yüklenen ZMSS"nin kendi aralarındaki müteselsillik ilişkisine dayanılarak bu davayı açması nedeniyle davalıların yargılama sırasında ortaya çıkan kusur oranına isabet eden tazminat miktarından sorumlu tutulmaları gerekirken, tazminatın tamamından davalıların sorumlu tutularak davacıların karar düzeltme taleplerinin kabulü ve mahkeme kararının onanması şeklindeki görüşe "davacıların karar düzeltme taleplerinin reddi" görüşünde olduğunmuzdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi