Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8273 Esas 2015/15031 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8273
Karar No: 2015/15031
Karar Tarihi: 24.12.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8273 Esas 2015/15031 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/8273 E.  ,  2015/15031 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ..... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın karıştığı trafik kazasında davacı idareye ait yapı ve güvenlik elemanları ile eklentilerinde zarar meydana geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 444 TL hasar bedelinin 01.05.2011 kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda olayda tam kusurun davalı sürücüde olduğu, davacı aracında 444 TL hasar oluştuğu, haksız fiil kuralları doğrultusunda davanın kabulü gerektiği belirtilerek davacı vekili davalı...."ın adresini bildirmemiş olduğundan HMK"nın 109/b-2.maddesi gereğince bu davalı yönünden davanın açılmamış sayılmasına, daha önce karar verildiğinden tekrar karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
1086 sayılı HUMK"nın 388 ve 389.maddeleri ile 6100 sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2.maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir
olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtayın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi içinde ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda kısa kararda davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda davanın davalı...... yönünden açılmamış sayılmasına karar verilmekle yetinilmiş, davalı .... hakkında ise hüküm kurulmamıştır. Yukarıda açıklandığı üzere kısa karar ile gerekçeli karar uyumlu olmayıp, taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan, bu yön yukarıda açıklanan yasa maddelerine açık bir aykırılık oluşturduğundan (10.04.1992 gün, 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere) hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.