Esas No: 2020/1441
Karar No: 2021/442
Karar Tarihi: 08.03.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1441 Esas 2021/442 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1441
Karar No : 2021/442
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Barosu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...
VEKİLİ : ...
2- ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
3- ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 28/11/2019 tarih ve E:2016/14824, K:2019/8918 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde, Ulus-Atatürk Anıtında yapılacak çelenk koyma töreninde uygulanacak çelenk sunma sırasının, Ankara Barosu Başkanlığı yönünden 7. sıra olarak belirlenmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı, "Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları" konulu Ankara Valiliği Protokol Müdürlüğü işlemi ile bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliğinin Ek-1 işaretli listesinin 4 numaralı sırasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 12/12/2013 tarih ve E:2011/1779, K:2013/4567 sayılı usule ilişkin bozma kararına uyularak verilen 28/11/2019 tarih ve E:2016/14824, K:2019/8918 sayılı kararıyla;
Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliğinin, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun'un 4. maddesine göre hazırlanıp 14/08/1981 tarih ve 83456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulduğu,
Yönetmeliğin "Resmi törenlerde uygulanacak genel esaslar" başlıklı 7. maddesinin (B) bendinde, başkent dışında mahalli mülki amirin tebriklerinin, Ek-1'deki listede gösterilen sırayla kabul edeceğinin belirtildiği,
Anılan Yönetmeliğin eki Ek-I işaretli listesinin iptali istemiyle daha önce açılan bir başka davada, Dairelerinin 27/09/2000 tarih ve E:1998/6921, K:2000/4825 sayılı kararıyla, kuvvetler ayrılığı ilkesinin benimsendiği Anayasa'da, devletin örgütlenme biçimi olarak öngörülen yasama, yürütme, yargı sıralaması dikkate alınarak yargıyı temsile yetkili olanlara anılan sıralamaya ekli listede yer verilmediği gerekçesiyle, Ek-I işaretli listenin beşinci sırasının iptaline karar verildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 23/11/2001 tarih ve E:2001/2, K:2001/810 sayılı kararı ile onandığı,
Dairelerince verilen, bu iptal kararından sonra 23/12/2000 tarih ve 24269 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile yargıyı temsile yetkili olan yargı mensuplarına Ek-I işaretli listenin dördüncü sırasında yer verilerek yeni bir düzenleme yapıldığı belirtilerek,
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Baroların kuruluş ve nitelikleri" başlıklı 76. maddesinin 3. fıkrasına yer verilerek,
1136 sayılı Kanunu'nun 76. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenleme ile kanun koyucunun, protokolde yargının, iddia-savunma-karar organları olarak aynı grupta birlikte yer almasını amaçladığı, anılan maddedeki "yanında" ibaresinin sözlük anlamında değil, Kanun'un amacı doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği,
Buna göre, Avukatlık Kanunu'nda yer verilen düzenlemenin amacına uygun olarak iddia, savunma ve karar organları aynı grupta düzenlemek suretiyle yapıldığı anlaşılan dava konusu düzenlemede Kanun'a aykırılık görülmediği,
Öte yandan, dava konusu Yönetmelik hükümlerine dayanılarak davalı Ankara Valiliğince, "Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları" konulu protokol uygulamasına yönelik olarak tesis edilen işlem yönünden de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Nitekim, dava konusu Yönetmelik hükmü ve bu hükme dayanılarak tesis edilen uygulama işleminin iptali istemiyle açılan bir başka davada, Dairelerinin 12/11/2015 tarih ve E:2011/568, K:2015/4863 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, söz konusu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/10/2018 tarih ve E:2016/3985, K:2018/4087 sayılı kararıyla anılan kararın davanın reddine ilişkin kısmının onandığı gerekçesiyle,
Davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarelerden Ankara Valiliği işlemi ile protokol sırasında Cumhuriyet Başsavcılığının 4. sırada gösterildiği, Ankara Barosu Başkanlığının ise, üniversite rektörlerinden sonra gelmek üzere 7. sırada yer aldığı; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 76. maddesinin 3. fıkrasında, Baroların protokolde İl Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer alacağı hususunun hükme bağlandığı; anılan düzenlemede yer alan "İl Cumhuriyet Başsavcısının yanında" ibaresinin yoruma gerek kalmayacak kadar açık bir ifade olduğu; Daire kararında belirtildiğinin aksine, kanun koyucunun Baroların Cumhuriyet Başsavcısı ile aynı grupta yer almasını değil, yanında bulunmasını amaçladığı; esasında bu düzenlemenin iddiayı temsil eden savcılık makamı ile savunmayı temsil eden avukatların eşit konumda bulunması anlayışının bir yansıması olduğu; Baroların dava konusu Yönetmeliğin ekinde yer alan listenin 4. sırasında, yargılama sisteminde hiçbir rolü bulunmayan üniversite rektörlerinden sonra düzenlenmesinin kanun koyucunun amacıyla bağdaşmadığı belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 28/11/2019 tarih ve E:2016/14824, K:2019/8918 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2021 tarihinde, oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde, Ulus-Atatürk Anıtında yapılacak çelenk koyma töreninde uygulanacak çelenk sunma sırasının, Ankara Barosu Başkanlığı yönünden 7. sıra olarak belirlenmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı "Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları" konulu Ankara Valiliği Protokol Müdürlüğü işlemi ile bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliğinin Ek-1 işaretli listesinin 4 numaralı sırasının iptali istemiyle açılmıştır.
Yönetmeliğin Ek-1 işaretli listesinin 4 numaralı sırasının "Cumhuriyet Başsavcısı, Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı, Devlet Güvenlik Mahkemesi Başkanı, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı, Üniversite Rektörleri, Baro Başkanı" şekinde düzenlenerek rektörlerin yargı bölümü içinde düzenlendiği ve baro başkanlarına üniversite rektörlerinden sonra yer verildiği görülmektedir.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 76. maddesinin 3. fıkrasında "Protokolde barolar, İl Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer alır." hükmü bulunmaktadır. Dava konusu düzenlemede ise yargıya, iddia-savunma-karar organları olarak aynı grupta, birlikte yer verildiği, ancak yargı içerisinde yer almayan üniversite rektörlerinin de aynı grupta baro başkanlarından önce yer aldığı görüldüğünden; Yönetmeliğin Ek-1 işaretli listesinin 4 numaralı sırasının Avukatlık Kanunu'na aykırı olması nedeniyle davaya konu Yönetmelik hükmü ile anılan hükme dayanılarak tesis edilen uygulama işleminin hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.