10. Hukuk Dairesi 2015/1036 E. , 2015/6711 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79. ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltilmesi gerekir.
İncelenen dosyada; herhangi bir sigortalılık kaydı bulunmayan davacı, ... adında ve ..."e ait olduğu iddia edilen işyerinde 01.06.2008-24.09.2010 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmiş olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava ilk aşamada, ... (Yetkilisi ...)"e açılmış, daha sonra işyerinin ..."e ait olduğundan bahisle ... davaya dahil edilerek davaya devam olunmuş ve ... ile ... davada "İlgili Kişiler" olarak gösterilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş;davacının çalışmalarının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; çalışıldığı iddia edilen işveren ve çalışma süresi netleştirilmeli, bu yönde, davaya konu hizmetlerin geçtiği ... işverenin kime ait olduğu soruşturulmalı, ilgili kişiler olarak gösterilen kişilerin, su ve tüp servisi işi nedeniyle vergiye kayıtlı olup olmadığı; aralarındaki ilişkinin 506 sayılı Kanunun 87. maddesi kapsamında asıl işveren-alt işveren ilişkisine mi dayandığı; davacının işverenliğinin sadece ilgili kişilerden birine mi yoksa her ikisine mi ait olduğu araştırılmalı; yapılacak araştırma sonucunda, işveren sıfatının kime ait olduğu belirlenerek husumet ona yöneltilip, sunacağı deliller değerlendirilmeli, davalı işveren dışında başka bir işyerinin tespiti halinde, HMK 124. maddesi uyarınca yöntemince davaya dahil edilmeli, tespiti istenen dönemde işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, işyerinin 506, 5510 sayılı Kanun hükümleri kapsamında bulunduğu süreler (tescil dönemi) Kurumdan sorulmalı, işverenin vergi kayıt ve faaliyet, tescil durumu ticaret sicili memurluğundan araştırılmalı, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, uyuşmazlık konusu tarihleri içerir dönemsel sigorta primleri bordroları, aylık prim ve hizmet belgeleri Kurumdan getirtilmeli, anılan bordrolarda belgelerde bildirimleri yapılan sigortalıların hizmet cetvelleri getirtilerek bilgi ve görgüsüne başvurulmalı,bordrolar, belgeler düzenlenmediği veya tüm aramalara karşın sigortalılara ulaşılamadığı takdirde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işyerinin ve davacının yaptığı işin nitelik itibarıyla, çalışmanın tam gün üzerinden gerçekleşip gerçekleşmediği ortaya konulmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, çalışma kesintili gerçekleşmiş ise hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmalı,toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.