Esas No: 2021/10025
Karar No: 2022/3272
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10025 Esas 2022/3272 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İçtihat Metni adlı makalede, Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/10025 E. ve 2022/3272 K. numaralı kararı anlatılmaktadır. Olay, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasaya aykırı olarak 2850 karton kaçak sigara ve 1120 paket kaçak puro ele geçirilmesiyle ilgilidir. Sanıkların eylemleri, 5607 sayılı Yasanın 3/18 maddesi kapsamında kalmıştır. Ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunmaktadır.
Kararda, yerel mahkemenin beraat kararının yeterli olmadığına karar verilerek, HTS raporlarının elektronik ortamdan yazılı dökümlerinin alınması, sanıklar arasında suç tarihinde görüşme olup olmadığının tespiti gerektiği belirtilmiştir. Sanıkların cezalarının da ölçülü olmadığı ve kanun maddelerinin yanlış uygulandığı gerekçesiyle hükmün bozulması kararı verilmiştir.
Hangi kanun maddelerine göre karar verildiği sorusuna cevap vermek gerekirse, kararda suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 5607 sayılı Yasanın 3/18 maddesi kapsamında
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Sanıklar ..., ... ve ... haklarında beraat; sanıklar ... ve ... hakkında hükümlülük, müsadere, nakil araçlarının iadesine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin suçta kullanılan ... plakalı nakil vasıtası ve öncü olduğu iddia edilen ... plakalı nakil vasıtası hakkındaki iade kararlarına ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün araç müsaderesiyle ilgili kısmının ONANMASINA,
II-Katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin beraat eden sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyizine göre yapılan incelemede;
Olay tutanağına göre, sanıklardan ...'in sevk ve idaresinde, sanıklar ... ve ...'ın içinde yolcu olarak bulunduğu ... plakalı aracın şüphe üzerine otoyol üstünde saat 11.00 sıralarında durdurulması üzerine yapılan aramasında suç unsuruna rastlanmadığı tespit edilmiş ise de araçtaki sanıkların şüpheli hareketlerinin görülmesi nedeniyle bir süre daha kontrol noktasında bekletildikten sonra gönderilmelerine izin verilmiş olup aynı gün saat 14.30 sıralarında kontrol noktasının gerisinde bulunan dinlenme tesisinde ... plakalı ve ... plakalı araçların yan yana park etmiş vaziyette bulundukları belirlenmiş olmakla ... plakalı araçta seyehat eden sanık ... ile ... plakalı araçta seyahat eden sanıklar ... ve ...'in birlikte yemek yediklerinin görülmesi üzerine ... plakalı araçta önleme araması kararına istinaden yapılan aramada, araç içinde bulunan ev eşyalarının arasında görünür vaziyette bulunan siyah poşetlerin içinden toplam 2850 karton kaçak sigara ve 1120 paket kaçak puro ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda;
Sanık ...'ın akrabası olan diğer sanıklar ... ve ...'in dinlenme tesisinde olduklarını öğrenmesi üzerine yanlarına geldiğini, suçla ilgisi olmadığını savunması, öncü olduğu değerlendirilen araçla sigara yakalanan araçta bulunan sanıklar arasında irtibat olup olmadığına ilişkin HTS raporu CD halinde dosyaya celp edilmiş ise de bir sayfalık döküm dışında temyiz denetimine olanak verecek biçimde yazılı olarak dosyada bulunmadığının anlaşılması, sanıklara ait görüşme kayıtlarının Dairemizce elektronik ortamda incelenmesi neticesinde öncü araçta bulunan bir kısım sanıklarla sigara yakalanan araçta bulunan sanıklar arasında görüşmelerin mevcut olduğunun anlaşılması karşısında, öncelikle HTS raporlarının elektronik ortamdan yazılı dökümünün alınması ve sanıklar arasında suç tarihinde görüşme olup olmadığının, beraat eden sanıklar ile mahkumiyet kararı verilen sanıkların birlikte hareket edip etmediklerinin tespiti açısından ortak baz istasyonu kullanıp kullanmadıklarının tespiti ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekirken HTS raporundan bahsedilmeksizin yetersiz gerekçeyle beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan ... İdaresi adına Hazine vekili ve sanıklar müdafiinin temyizine göre yapılan incelemede;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 5/2. Maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-5237 sayılı TCK'nun 3/1. madde fıkrasındaki “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” düzenlemesi ile aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup, sanıkların benzer olaylarla karşılaştırıldığında fiili ile orantılı olarak asgari hadden hakça oranda uzaklaşılarak ceza tayini gerekirken, hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde teşdit uygulamak suretiyle ceza tayini,
3-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-TCK'nun 53. maddesinin (3) fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden 53/1-c maddesindeki tüm haklardan ayrım yapılmaksızın şartlı salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
5-Suça konu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde TCK'nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi adına Hazine vekili ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.