Esas No: 2016/19501
Karar No: 2021/1478
Karar Tarihi: 08.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/19501 Esas 2021/1478 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19501
Karar No : 2021/1478
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Vakfı (Özel … Lisesi)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, yeni okul faaliyetinden doğan zararın kurum kazancından indirilmesi gerektiği görüşüyle ihtirazı kayıtla beyan edilen 2014/9-11 dönemi kurum geçici vergisi beyannamesi üzerine yapılan tahakkuk işleminin iptali ile ödenen tutarın iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu olayda 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinin 3. fıkrasında, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderler ile istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararların istisna dışı kurum kazancından indirilmesine imkân bulunmadığı, bu bakımdan, istisna kazançlar elde edilirken gider fazlalığı sebebiyle doğan zararların da aynı kapsamda değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından davacı adına yapılan tahakkukta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirket tarafından, 29/02/2016 tarihinde verdikleri dilekçenin dikkate alınmadığı, davanın konusuz kaldığı, dava konusu istisnanın uygulanabilmesi için 1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Tebliği’ne göre idareye başvuruda bulunularak izin alınması gerektiği, bu bağlamda bir başvurularının ve mahsubu engelleyici nitelikte herhangi bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı belirtilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından, yeni okul faaliyetinden doğan zararın kurum kazancından indirilmesi gerektiği görüşüyle ihtirazı kayıtla beyan edilen kurum geçici vergisi beyannamesi üzerine yapılan tahakkuk işleminin iptali istenilmiştir. Söz konusu istem hakkında, Mahkemece 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinin 3. fıkrası dayanak alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosyanın incelenmesinden, davacının 06/11/2015 tarihinde eğitim istisnasından vazgeçilip vazgeçilemeyeceğine ilişkin olarak davalı idareden özelge talebinde bulunduğu, 24/12/2015 tarihli özelge cevabında ise talep formunda tereddüt edilen hususun başvuru şartına bağlı olduğu, kayıtların incelenmesinden mükellefin istisnadan yararlanmaya ilişkin bir başvurusunun bulunmadığı, buna göre özelge talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, davacının istisnadan yararlanmadığı davalı idarece açıkça ortaya konulmuş olup, istisnadan yararlananlar için getirilen ve davanın reddine gerekçe gösterilen hükmün uyuşmazlığa uygulanamayacağı izahtan varestedir.
Yukarıda belirtilen tespitler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, dosyanın adil yargılanma hakkı ve kararların gerekçeli olarak yazılması temelinde ayrıca değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır. Bahse konu haklar, sırasıyla Anayasa'nın 36. ve 141. maddeleri ile teminat altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesi kararları ile oluşturulan genel ilkelere bakıldığında ise "adil yargılanma hakkının gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsadığının kabul edilmesi gerektiği" (Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75); gerekçeli karar hakkının, tarafların muhakeme sırasında ileri sürdükleri iddialarının kurallara uygun biçimde incelenip incelenmediğini bilmeleri ve demokratik bir toplumda kendi adlarına verilen yargı kararlarının sebeplerini toplumun öğrenmesinin sağlanması için de gerekli olduğu (Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, §§ 31, 34); Mahkemelerin anılan yükümlülüğü, yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve savunmaya karar gerekçesinde ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamayacağı, ancak derece mahkemeleri, kendilerine sunulan tüm iddialara yanıt vermek zorunda değilse de (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 56) davanın esas sorunlarının incelenmiş olduğu gerekçeli karardan anlaşılması gerektiği (Salih Savran, B. No: 2018/12600, 28/1/2021, § 33) ilkelerine yer verildiği görülmektedir.
Bu itibarla, davacı tarafından 5520 sayılı Kanun'un "5/1-I" fıkrasında belirtilen istisna hükmünden yararlanmadığına ve bu durumun davalı idarece kabul edildiğine ilişkin bilgi/belgelerin dava dosyasına sunulmasına rağmen, söz konusu bilgi/belgelerin dikkate alınmaksızın istisnaya ilişkin olarak düzenlenen 5. madde kapsamında değerlendirme yapılarak verilen redde ilişkin kararda hukuka uyarlık bulunmamakta olup, bu bağlamda Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği görüldüğünden, temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.