Esas No: 2021/6181
Karar No: 2022/3271
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/6181 Esas 2022/3271 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında 5607 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen hüküm, temyiz edilmiş ve yapılan incelemede usulsüz tebligat yapıldığı ortaya çıkmıştır. Yapılan incelemede, sanık lehine düzenlemelerin bulunduğu yasa maddeleri gözetilerek hükümler değerlendirilmeli ve kesinleşen cezaların mahsubuna karar verilmelidir. Ayrıca, suça konu eşyanın müsadere edilmesi ve tekerrür hükümleri uygulanması noktasında eksiklikler tespit edilmiştir.
Detaylar:
- Suç: 5607 sayılı yasaya muhalefet
- Hüküm: Hükümlülük, müsadere
- Kanun Maddeleri: 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi, 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, TCK'nun 43.maddesi, TCK'nun 54/1. maddesi, TCK'nun 54/4. maddesi, TCK'nun 58. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gıyabi kararın sanığa Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi yerine, aynı zamanda en son savunmasında bildirdiği ve adres kayıt sisteminde kayıtlı adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebliğ yapılması usulsüz olduğu gibi usulsüz olan tebligat tarihinde de sanığın ceza evinde hükümlü olarak bulunduğu anlaşılmakla öğrenme üzerine sanığın temyiz talebi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi uyarınca tayin edilen 2 yıl 6 ay hapis ve 100 gün adli para cezasında, anılan Yasanın 4/8. maddesi uyarınca iki kat artırım yapılarak 6 yıl 18 ay hapis ve 300 gün adli para cezası yerine 7 yıl 6 ay hapis ve 300 gün adli para cezasına hükmedildiği gibi hesap hatası sonucu belirlenen anılan cezadan 5237 sayılı TCK'nun 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra, 5 yıl 15 ay hapis ve 250 gün adli para cezası yerine neticeten 6 yıl 3 ay hapis ve 250 gün adli para cezasına hükmolunması,
3-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu suç tarihinin 12.06.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 08.04.2014 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında, Dairemizin 15/03/2016 tarihli 2014/24051 Esas-2016/3597 Karar sayılı ilamı ile temyiz isteminin reddine dair kararın onanmasına karar verilerek kesinleşen, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 30/04/2014 tarihli, 2013/138 Esas-2014/54 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 15/11/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 13/08/2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından kesinleşen dosyanın celp edilerek incelenmesi, eylemlerin TCK'nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubuna karar verilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4-Suça konu kaçak eşyaya ilişkin Gümrük İdaresi'nden KEMT varakası temin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Tekerrüre esas kabul edilen mahkumiyet kararına ilişkin 03.07.2012 tarihli kesinleşme ve 03.07.2013 tarihli infaz tarihlerinin yazım hatası yapılmak suretiyle sırasıyla 03.07.2013 ve 23.07.2013 olarak ifade edilmesi,
6-Sanık hakkında hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK'nun 58. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiçbir ayrım yapmaksızın sanığın cezasının TCK'nun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
7-Suça konu kaçak akaryakıtın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile TCK'nun 54/4. maddesi, suçta kullanılan gizli tank ve diğer ekipmanların TCK'nun 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde TCK'nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
8-Malen sorumlu lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.