Esas No: 2021/10038
Karar No: 2022/2928
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10038 Esas 2022/2928 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, diğer sanıkla birlikte kaçak sigara nakli yaparken jandarma tarafından yakalandı. İlk derece mahkemesi sanık hakkında beraat kararı verirken, diğer sanık hakkında mahkumiyet kararı vererek suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine hükmetti. Bu kararlara karşı, kurumun vekili temyiz itirazında bulundu. Yargıtay Ceza Dairesi, kararı bozdu ve sanığın zincirleme suç işlediği gerekçesiyle mahkum edilmesi ve aracının müsaderesine hükmedilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, hükümde yer alan birtakım yasal hükümlere uymama nedeniyle müsadere kararı yeniden değerlendirildi ve kaçak eşyanın müsadere yerine TCK'nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verildi. Kararın dayandığı kanun maddeleri: 5607 sayılı Kanun, 6455 sayılı Kanun, 6545 sayılı Kanun, 7242 sayılı Kanun, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un geçici 12. maddesi, TCK'nun 43. maddesi, TCK'nun 52/2-3. maddesi, TCK'nun 54/3 maddesi ve TCK'nun 54/4. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına, iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkındaki beraat kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yakalama tutanağına göre sanık ...'ın sürücülüğünü yaptığı, mahkumiyet kararı verilen diğer sanık ...’ın da yolcu olarak bulunduğu araçta yapılan aramada 4199 paket kaçak sigaranın ele geçirildiği olayda;
Sanık ...'un diğer sanık ...'nın sevk ve idaresindeki araçla kaçak sigara naklederken jandarma devriyesinin kendilerini görmesi üzerine kaçmaları ve kolluğun takibi sonucu yakalanmaları gözetilerek, sanıkların birlikte hareket ettikleri ve sürücü olan sanık ...'nın sanık ... ile iştirak halinde sigaraları naklettiklerinin anlaşılması karşısında, sanık ...'un üzerine atılı suçun sübuta erdiği gözetilerek mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
II) Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkındaki mahkumiyet kararı ile suçta kullanılan nakil vasıtası hakkındaki iade kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de,
1. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 05.01.2014, iddianame düzenleme tarihinin 06.01.2014 olduğu,
Sanığa ilişkin temyiz edilmeden kesinleşen ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/36 Esas, 2014/1465 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 05.01.2014, iddianame düzenleme tarihinin 06.01.2014 olduğu gözetilerek suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyanın celp edilerek incelenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi ve kesinleşen cezanın mahsubuna karar verilmesinin düşünülmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Hükmün takdiri indirim uygulanmasına ilişkin bendinde yasa maddesinin ilgili fıkrasının gösterilmemesi ve doğrudan verilen adli para cezasının gün karşılığı miktarının belirlenmesi sırasında 5237 sayılı TCK'nun 52/2. maddesi yerine 52/2-3. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3. Malen sorumlunun talimatla alınan 08/09/2014 tarihli beyanında aracı haricen sanık ...'a sattığını beyan etmesi karşısında sanığın aracı bir arkadaşından emanet aldığına ilişkin beyanına itibar edilemeyeceği ve aracın sanığa ait olduğunun kabulü ile ele geçen kaçak eşyanın miktarı gözönüne alındığında hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğu ve dava konusu eşya ve nakil vasıtasının değerleri dikkate alındığında nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı ve bu nedenle TCK'nun 54/3 maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı bir yanın bulunmadığı dikkate alınarak dava konusu nakil vasıtasının müsaderesi yerine yazılı şekilde iadesine karar verilmesi,
4. Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi yerine, kaçak eşyanın TCK'nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.