21. Hukuk Dairesi 2016/10847 E. , 2018/291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsamı ve temyiz nedenlerine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava sigortalının iş kazasından vefatı nedeniyle hak sahibi eş ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminta isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre sigortalı ...’ın davalı işveren nezdinde kamyon şoförü olarak çalışırken olay günü, ...’e götürülmek üzere Denizli’den aldığı yükü taşırken, yağış nedeniyle kayganlaşmış zeminde rampa aşağı hareket halindeyken aracın hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kamyonun yanı üzerine devrilmesi neticesinde iş kazası geçirerek vefat ettiği, olayın gerçeklemesinde %75 oranında kazalı sigortalının kusurunun bulunduğu, davalı tarafından ... A.Ş.’ne yaptırılan Grup Ferdi Kaza Sigortasında işçinin vefatının teminat kapsamında olduğu, davacılar tarafından davalı işverene ödenen 100.000,00 TL sigorta meblağının tahsili istemine dayalı olarak icra takibinde bulunulduğu, davalı tarafından icra tekibine itiraz edilmesi üzerine ... 15. İş Mahkemesinin 2014/612 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece bu dava sonucu beklenilmeden karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davalı işverenin yaptırmış olduğu grup ferdi kaza sigorta poliçesi nedeniyle ödenen tutarın hesaplanan maddi tazminat miktarlarından tenzil edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davanın bu yönüyle yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.”hükmüne yer verilmiştir.
Primlerin işveren tarafından ödenmesi halinde, işverenin, grup ferdi kaza sigortasını, iş yerinde meydana gelebilecek ölüm, geçici ve sürekli işgöremezlik sonuçlarını doğuran olaylardan dolayı ödemek zorunda kalabileceği maddi ve manevi tazminat tutarlarını poliçede belirtilen miktar ve süre zarfında teminat altına alma amacıyla yaptırdığı, giderek bu tür poliçe nedeniyle sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin de ifaya yönelik olduğu kabul edilmelidir.
Bu nedenle davacılar tarafından sigorta şirketince yapılan ödemenin tahsiline ilişkin davalı işverene açılan itirazın iptali davası sonucu beklenilerek, davacılara yapılacak ödemelerin yapıldığı tarihteki veriler esas alınarak davacıların gerçek zararını saptamak, davacılara miras payları oranında ödenen tutarların davacıların ödeme tarihindeki gerçek zararlarını hangi oranlarda karşıladığını belirlemek, hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda tespit edilen maddi zarar tutarlarından bu oranlarda indirim yapmak, daha sonra kalan miktara hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. .