20. Hukuk Dairesi 2013/4999 E. , 2013/7370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1987 yılında yapılan kadastroda çekişmeli ... Beldesi, ...Köyü 374 parsel sayılı 2852 m² yüz ölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tesbit ve tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra davalının yapmış olduğu başvuru üzerine Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin Yönetmelik ve 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince işlem yapılarak 2852 m² olan yüzölçümü 2818.23 m² olması gerektiği, orman sınırları içinde kalan bölümünün ise, 874.60 m² olduğu belirlenmiş ve düzeltme yapılmıştır.
Orman Yönetimi, yapılan bu düzeltmesinin yerinde olmadığı, kesinleşmiş orman sınırına tecavüz bulunduğunu ileri sürerek düzeltmenin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne; bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 120.90 m² ve (B) harfi ile gösterilen 92 m²’lik bölümlere ait tapunun iptaliyle sınırında bulunan Kocabekirin Açması Devlet Ormanı ile birleştirilmek suretiyle orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından orman olan bölümün daha fazla olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Dava, düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1979 yılında orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulamaları yapılmış, sonuçları 11/06/1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
3402 sayılı Kanunun 41. maddesi “ Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fennî hatalar’ın düzeltilmesi ile ilgilidir. Mahkemece maddede belirtilen araştırmanın kapsamı dışına çıkıldığı gibi yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, öncelikle, düzeltme işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığı denetlenmeli, zemin ile pafta arasında bir uyumsuzluk oluşup oluşmadığı araştırılmalı; daha sonra kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Ancak, mahkemece verilecek kararın düzeltme işleminin iptali ya da bu işlemin iptali isteminin reddi şeklinde olması gerektiği; bu tür davalarda mahkemece tapunun iptaline karar verilemeyeceği de gözetilmelidir. Kaldı ki; dosya kapsamından mahkemece orman olduğuna karar verilen (B) harfli bölümün zaten orman sınırları içinde kaldığı izlenimi doğmaktadır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/07/2013 günü oy birliği ile karar verildi.