Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/6945 Esas 2019/2445 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6945
Karar No: 2019/2445
Karar Tarihi: 07.02.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/6945 Esas 2019/2445 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, bir kavga sonucu yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz edilmesi sonucu ele alınmıştır. Yapılan incelemede, adli raporun yeterli olmadığı, haksız tahrik veya ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği konusunda araştırma yapılmadan karar verildiği ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi durumunda tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı hususlarında eksiklik saptanmıştır. Bu nedenle, kararın BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- TCK'nin 87/1-c maddesi
- TCK'nin 86. ve 87. maddeleri
- CGK kararı olan 2002/4-238 Esas ve 2002/367 Karar sayılı ilam
- TCK'nin 29. maddesi
- TCK'nin 50/1-a maddesi
- TCK'nin 58. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nin 254. maddesi
- TCK'nin 86/1. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
3. Ceza Dairesi         2018/6945 E.  ,  2019/2445 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) 5237 sayılı TCK"nin 87/1-c maddesi kapsamında “yüzde sabit iz” niteliğindeki yaralanmalara ilişkin düzenlenecek adli raporların, olay tarihinden itibaren en az 6 ay geçtikten sonra düzenlenmesi gerektiği halde, mağdur hakkında düzenlenen ve hükme esas alınan raporun olay tarihinden 6 ay geçmeden düzenlendiği, bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişli nitelikte olmaması nedeniyle, mağdura ait tüm tedavi evrakları ve raporlarla birlikte mağdurun en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilerek 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde, özellikle yaralanmanın yüzde sabit iz niteliğinde olup olmadığına ilişkin raporun alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    2) Tarafların aşamalardaki beyanlarına göre karşılıklı kavga şeklinde gerçekleşen olayda; CGK"nin 22.10.2002 tarih 2002/4-238 Esas ve 2002/367 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin araştırılması, bu hususun tespit edilememesi durumunda da sanık lehine TCK’nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3) Sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK"nin 50/1-a maddesi uyarında adli para cezasına çevrilmesi karşısında, TCK"nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    4) Güncel adli sicil kaydına göre; kesinleşme tarihi itibariyle sanığın tekerrrüre esas sabıka kaydının bulunmadığının gözetilmemesi,
    Kabule göre de;
    5) Mağdurun yaralanmasının TCK"nin 86/1. maddesi kapsamında kaldığının kabul edilmesi karşısında, 5271 sayılı CMK"nin 254. maddesi gereğince dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 07.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.