(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/7554 E. , 2013/16901 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ...’ye vekaleten ... mahkemesindeki davasını açıp takip ettiğini, ilamı icraya koyduğu aşamada davalıların aralarında anlaşarak ibraname düzenlediklerini ve icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, davalının sadece yasal vekalet ücreti 3.152 TL.nı ödediğini, ücret sözleşmesinden kaynaklanan ücreti ile icra dosyasından kaynaklanan vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak 1000"er TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ... usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemiş, savunmada da bulunmamış, davalı şirket de diğer davalı ile bir sulhün bulunmadığını savunarak , davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 1.472 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Avukatlık kanununun 165. maddesine göre, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumlu olup, burada kanundan doğan teselsül hallerinden biri söz konusudur. Müvekkil ve müvekkille sulh
anlaşması yapan hasmın müteselsilen sorumlu olacakları vekalet ücretinin, avukatla müvekkil arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunması ve sözleşmede sulh halinde ödenecek olan ücretin ayrıca kararlaştırılmış olması halinde, kararlaştırılan bu miktar üzerinden, avukatla müvekkil arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmakla birlikte sulh halinde ödenecek olan ücretin ayrıca kararlaştırılmamış olduğu, ya da yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı, veya yazılı sözleşme mevcut olmakla birlikte geçersiz olduğu hallerde ise, sulh olunan miktara göre belirlenmesi gerektiği kabul edilmelidir.
Somut olayda davacı avukatın, müvekkili davalı ..."ye vekaleten açıp takip etmiş olduğu icra takibi sırasında davalı şirket tarafından İTM"nde açılan davada, icra takibinden önce davalı ... ile anlaştıklarını ileri sürerek, takibin iptalini talep ettiği ve icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve 3.2.2012 tarihli ibranamenin dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Avukatlık Kanununun 165. maddesi gereğince, söz konusu davada tarafların sulh oldukları tazminat miktarı üzerinden belirlenecek olan vekalet ücretinin davalılardan müteseslsilen tahsiline karar verilmesi gereklidir. Tarafların sulh oldukları miktar ibranamede yazılı olmadığına göre, sulh olunan miktar tespit edilerek, tespit edilecek bu miktar üzerinden belirlenecek olan vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, mahkemece vekalet ücretinden davalıların müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmekle birlikte, davacılara ödenmesi gereken vekalet ücretinin miktarında yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.