13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/1711 Karar No: 2013/16899 Karar Tarihi: 20.06.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/1711 Esas 2013/16899 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/1711 E. , 2013/16899 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı avukat ile yapılan ücret sözleşmesi ile davalarını takip ettiğini ancak icra dosyalarında bilgilendirme yapmadığını, aldığı tahsilatları ücretine saydığını bildirip, bir ödeme yapmadığını vekalet ücreti alacağı olmadığı halde aleyhine ücretin tahsili için icra takibi yaptığını ileri sürerek, takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının hukuki danışmanlık ücreti ile takip ettiği dosyalarda hakettiği vekalet ücretini ödemediğini bu nedenle haklı olarak istifa ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafından davacı aleyhine ... 8. İcra Müdürlüğü"nün 2009/10175 takip sayılı dosyası ile yaptığı icra takibinde; 29.678 TL.cezai şart, 38.596 TL. maaş ve vekalet ücreti alacağı ile 5.456 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.730 TL. nin tahsili talep edilmiştir. Davacı da eldeki dava ile aleyhine yapılan bu takip nedeni ile borçlu olmadığının tesbitini talep etmiştir. Mahkemenin hükme dayanak aldığı bilirkişi raporunda, davalı avukatın 3.633 TL. akdi vekalet ücreti, 17.513 TL. karşı yan vekalet ücreti ile 5.705 TL. aylık danışmanlık ücretini talebe hakkı olduğu açıklanmış ve mahkemece de, davacının davalıya vekalet ilişkisi nedeni ile borçlu olduğunun bilirkişi raporu ile belirlendiği dolayısıyla koşulları oluşmayan davanın reddine karar verildiği açıklanmıştır. Davacının talebi, aleyhine yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tesbiti olup, mahkemece yapılacak ...; davacının vekalet ilişkisinden dolayı ne kadar borçlu olduğunun belirlenerek, borçlu olduğu ya da borçlu olmadığı tutarların ayrı ayrı hesaplanarak bu tutarların hükümde açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklanması gerekir. Hükme dayanak bilirkişi raporunda, davacının kısmen borçlu olduğu belirlendiği halde aleyhine yapılan takip konusu borcun tümünden borçlu olduğu gibi bir hüküm oluşturulmuştur. O halde davacının aleyhine yapılan takipten dolayı borçlu olduğu miktar ile borçlu olmadığı miktarın ayrı ayrı belirlenerek ve hüküm yerinde bu miktarlar açıklanarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.