(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2012/24933 E. , 2013/16897 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat... ile davacılar vekili Avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, Çolaklı mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki Petrokent Tatil Sitesinde davacı ..."ın G bölgesinde bulunan 262 kapı nolu evin ve A bölgesi 525 kapı nolu evin , davacı ..."in E bölgesi 148 kapı nolu evin, A bölgesi 534 nolu evin ve B bölgesi 36 nolu evin devre tatil hakkına sahip olduklarını, davalının sözleşmenin 12. Maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3. Kişilere kiraya vermeye engel oldukları gibi, kendisinin kiraya verip bedel ödemediğini, keyfi olarak yıllık aidatları fahiş belerleyerek 2005 ve 2006 yılı duyurularında belirlenen aidatların ödenmemesi durumunda kendilerine ait kira bedellerinden kesinti yapılacağının bildirildiğini, bu şekilde 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında tesise alınmadıklarını, en son yaptığı 28.12.2005 tarihli duyurularla da çok düşük bedellerle devreleri geri alabileceğini bildirdiğini ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak, 2005,2006,2007 ve 2008 yıllarında tesisten yaralandırılmadıklarından her dönem için her yıla tekabül
Eden 1.000"er TL.nin ve 2009 yılı da dahil olmak üzere bakiye yıllara tekabül eden sözleşmenin feshi ile, bu yıllara karşılık gelen bedellerin denkleştirici ... ilkesi gereğince ulaştığı değer belirlenerek şimdilik 500"er Tl.nin yasal faizi ile ödetilmesini istemişler, ıslah ile taleplerini artırmışlardır.
Davalı, davacı devrecilerden talep edilen yenileme katkı bedellerinin hukuka uygun olduğunun yargı kararları ile kesinleştiğini, yine sözleşmenin 10.maddesine göre belirlenen devre servis bedellerinin de mevzuata uygun olduğunu, devrecilerin tatil haklarını kullanabilmeleri için yenileme katkı bedeli ve devre servis bedellerini ödemeleri gerektiğini, kullanımı kendilerine bırakılan devrecilerden devre servis bedeli alınmadığını ve kira bedellerinin ödendiğini, tatil haklarından yararlanmalarına engel olunmadığını, kaldı ki, sözleşmeyi feshetmek isteyen devrecilere devrelerinin satın alınabilceğinin bildirildiğini aksi halde davacı isteklerine göre fesih koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacılardan ... Köylüoğlunun davasının kısmen kabulü ile kullanılmayan 2005-2006-2007 ve 2008 yılları nedeni ile toplam 4 devresi için 1.000,00-TL tazminatın dava tarihinden, 81.800,00-TL tazminatın ıslah tarihi olan 16/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, devre tatil sözleşmelerinin feshine, feshedilen devreler için davanın kısmen kabulüne, davacılardan Sebahattin Dalkılıç"ın davasının kısmen kabulü ile kullanılmayan 2005-2006-2007 ve 2008 yılları nedeni ile toplam 4 devresi için 1.000,00-TL tazminatın dava tarihinden, 81.800,00-TL tazminatın ıslah tarihi olan 16/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taraflar arasındaki sözleşmelerin feshi ile, feshedilen devreler için davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacıların ve davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar, davalının yılık aidatları fahiş olarak belirlediğini, 2005 yılından itibaren tatil haklarının kullandırılmadığını, kiraya verdiği devrelerin kira bedellerini de ödemediğini bu nedenle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmelerin feshi ile bakiye yılların sözleşme bedellerinin denkleştirici ... ilkesi gereğince ulaştığı değerlerin tesbit edilerek tahsili ile, kullandırılmayan 2005, 2006, 2007 ve 2008 yılların tatil 2012/24933-2013/16897
Bedellerinin belirlenerek ödetilmesi isteği ile eldeki davayı açmışlardır.
Devre tatil sözleşmelerinde; tesis işletmecisi ve yatırımcısı bu sözleşme ile tatilciye belli dönemlerde tesisten yararlanma , kullanma, konaklama, kiralama hakkını belli bir bedel karşılığı tanımakta, devre tatilci de, başlangıçta peşin yada kısa süreli taksitle sözleşme bedelini ödemekte ayrıca her yıl tesisin bakım ve işletme bedeli olarak da bir bedel ödemektedir. Davaya konu tesiste davalı tarafından yaptırılan büyük çaplı yenileme ve iyileştirmeler nedeni ile belirlenen yenileme katkı bedelleri ile sözleşmenin 10. Maddesi gereğince devrecilerin ödemesi gereken devre servis bedelleri için devre sahipleri tarafından açılan menfi tesbit istekli davalarda; yıllar itibariyle tesbit edilen yenileme katkı bedelleri ile devre servis bedelleri dairemiz incelenmesinden de geçerek kesinleşmiştir. Eldeki dosya ile Dairemiz incelemesine gelen dosyaların kapsamından , davalı tarafından yaptırılan iyileştirme ve yenileştirmelerle, devre tatil sisteminin değiştirilmediği yani devre sahipleri tarafından devre tatil sistemi içinde fiilen kullanıma engel bir durumun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacılar, davalı tarafından devrelerinin kullanımına engel olunduğunu, kiraya verilenlerin kira bedellerinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise davacıların aidat niteliğindeki devre servis bedellerini ödemediklerini bu nedenle kullanım haklarının bulunmadığını , kiraya verilenlerin kira bedellerinin de ödendiğini savunmuştur.
Davacılar ile davalı arasında imzalanan sözleşmelerin 12. Maddesinde, " dönem sahibi, şirkete bilgi vermek kaydıyla dönem tarihleri içinde kendisine tahsis edilen evi tüm hak ve yükümlülükleri ile başkasına kullandırabilir veya kiralayabilir, veya şirketten kendi adına kiraya vermesini isteyebilir. Dönemini şirket aracılığıyla kiraladığı takdirde tahsil edilen kira tutarının % 5"i oranında hizmet ücreti kesilerek bakiyesi dönem sahibinin servis ücreti veya diğer borcu düşüldükten sonra iki ay içinde dönem sahibine ödenir" , " 14. Maddesinde de, " servis ücretini zamanında ödemeyenlerin dönemlerini kullanma hakkı , o yıl için ortadan kalkar. Kiraya verilebilen dönemlerden elde edilen hasılattan kanuni kesintiler ve servis ve % 5 hizmet ücreti düşülerek bakiyesi dönem sahiplerine tevzi edilir " düzenlemesi getirilmiştir. O halde, davacı devrecilerin anılan sözleşme hükmü gereğince, tatil haklarını kullanabilmeleri için devre servis bedellerini ödemeleri ya da fahiş olduğu düşünülen servis bedellerinin mahkemeden tesbitini talep ederek belirlenen servis bedellerini ödemeleri asıldır. Bu nedenle davacılar tatil haklarının kullanımına engel olunduğunu isbatlayamadıklarına göre, tatil bedellerinin tahsiline
yönelik taleplerinin reddi gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile somut verilere dayanmayan bu talebin kabulüne ilişkin hükmü usul ve yasaya aykırı olup davalı yararına bozmayı gerektirir.
3-Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacı devre sahiplerinin sözleşmeyi fesih koşulları oluşmamışsa da, davalının devrecilere gönderdiği 28.12.2005 tarihli yazılarla sözleşmeyi feshetmek isteyenlere sözleşme bedellerinin ödeneceği ve fesih imkanlarının bulunduğunun bildirildiği, davalının bu şekilde feshe rıza gösterdiği anlaşılmaktadır. O halde, davacıların dava tarihi itibariyle sözleşmelerin feshinin kabulüne karar verilmesi doğrudur. Ancak sözleşme bedellerinin TL olarak ödendiği gözetildiğinde, bakiye yıllar için bedelin iadesine karar verilirken denkleştirici ... kuralı hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken, sözleşme bedelinin alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi uygun olacaktır. O halde, sözleşme bedelinin fesih (dava) tarihinden sözleşme süresinin sonuna kadar olan bakiye süreye karşılık gelen bedelinin, ilk ödeme tarihlerinden itibaren fesih tarihi olan dava tarihine kadar çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle (azalan alım gücünün) (enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs.) ortalamaları alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücü, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar altında ve gerektiğinde bu konuda açıklayıcı taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak belirlenmeli, bu yolla belirlenecek miktara istemle de bağlı kalınarak hükmedilmelidir. Mahkemece, denkleştirici adelet ilkesi gereğince iadeye karar verilirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacılar yararına bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan birinci bent gereğince davacıların ve davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün, ikinci bent gereğince davalı, üçüncü bent gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 3.024,75 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 20.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.