8. Hukuk Dairesi 2011/6810 E. , 2011/7759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve müşterekleri, dahili davalı ... İdaresi, ...ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.05.2011 gün ve 245/189 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, tapuda ... adına kayıtlı bulunan dava konusu 101 ada 6 parselin vekil edeni tarafından kayıt malikinin mirasçılarından 07.02.1992 ve 17.09.2000 tarihli harici senetlerle satın alındığını ve zilyetliğinde olduğunu açıklayarak tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, davalılar yargılama oturumlarına gelmedikleri gibi cevap da vermemişlerdir.
Davaya katılan ... Genel Müdürlüğü vekili, eksikliklerin giderilmesini istemiştir.
Mahkeme ilk kararında, esasa girilmeksizin dava konusu 101 ada 6 parselin kayıt malikinin Ozan Beldesinden Eşkilioğullarından .... olduğunu, torunlarının Güler soyadını aldıkları gerekçesiyle davacının davasının husumet nedeniyle reddine karar vermiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 14.04.2008 tarih 2008/1067 Esas 2008/2134 Karar sayılı ilamı ile araştırmaya yönelik bozma sevk edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller değerlendirilmiş ve önceki karara benzer şekilde davanın pasif taraf sıfatı, husumet bulunmadığından reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmuş, ancak bozma ilamında yazılı hususlar yerine getirilmeden, kayıt malikinin ve mirasçılarının kimler olduğu net olarak açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Dosyaya getirtilen dayanak 04.04.1936 tarih 12 sıra numaralı tapu kaydında, malik olarak satın alma nedeni ile ....oğlu Mehmet gözükmektedir. Bozma ilamı sonrasında Saraykent İlçe Nüfus Müdürlüğünün 10.01.2011 ve 25.02.2011 tarihli cevabi yazılarında, kütüklerin araştırıldığı, Ozan Kasabası, cilt 85, hane 23, sıra 2"de kayıtlı 1877 doğumlu (Rumi 1293) Osman ve Esme oğlu Mehmet’in Ekşilioğlu olduğu 1917 yılında soyadı almadan öldüğü, torunlarının ....soyadını aldıkları, aynı kasabanın cilt 85, hane 19, sıra 2"de kayıtlı Osman ve Ayşe oğlu 1879 doğumlu (Rumi 1295) Mehmet’in ise Şükrü oğlu lakaplı olduğu, Akyüz soyadını aldığı ve 10.06.1969 tarihinde öldüğü, kapsamlı ve detaylı bilgi için Akdağmadeni Nüfus Müdürlüğünden eski nüfus kütüklerinin araştırılması gerektiği bildirilmiştir. Alınan cevabi yazılarda belirtilen hususlar bozma öncesi alınan cevabi yazıda da belirtilmiş olup farklı bir bilgi gönderilmemiştir.
Dosya arasındaki dava dosyaları, dayanak tapu kaydı ve alınan cevabi yazılar karşısında kayıt maliki Osman oğlu Mehmet’in davalıların miras bırakanı ... mü, yoksa Kadastro Mahkemesi dosyası ve Nüfus Müdürlüğü cevaplarında geçen torunları Güler soyadını almış olan Eşkilioğlu Osman oğlu Mehmet mi olduğu konusunda ki tereddüt bozma ilamı sonrasında da giderilememiştir. Mahkemece husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de, öncelikle bu tereddütün tam olarak giderilmesi ve taraf teşkilinin dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle nüfus müdürlüğünün cevabi yazılarında da belirtildiği şekilde Akdağmadeni İlçe Nüfus Müdürlüğünde bulunan eski kütükler üzerinde, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılması, dayanak tapu kaydında 04.04.1936 tarihli satışta alıcı ve satıcının resimleri bulunmakta olup satıcı Osman oğlu Mehmet’in resminden de faydalanılarak Mehmet Güler mi yoksa ... mü olduğunun açıklığa kavuşturulması, davalıların kayıt malikinin mirasçıları olup olmadıklarının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, taraf teşkili ile ilgili bu tereddüt giderildikten sonra... Mehmet’in kayıt maliki olduğu belirlendiği takdirde yazılı olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi,Osman oğlu ...’ün kayıt maliki olduğunun belirlenmesi halinde ise işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanarak sonucuna göre işin esası ile ilgili bir hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bu eksiklik tam olarak giderilmeden taraf teşkili konusunda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
27.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.