3. Hukuk Dairesi 2015/7314 E. , 2016/4881 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde; tarımsal sulama abonesi olduğunu, sayacın arızalı olduğu gerekçesiyle buğday ekili olduğu iddia edilerek ek tahakkuk yapıldığını, belirtilen tarihte buğday değil pamuk ektiğini, tahakkuk tarihlerinde pamuk sulama sezonunun başlamadığını belirterek ek tahakkuk nedeniyle 2.351,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda fatura tahakkukuna esas alınan süre içerisinde davacının buğday ekmeyip pamuk ektiği, sulama döneminin bu tarihlerden sonra olduğu ve fatura döneminde elektrik kullanmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ek tahakkuk nedeniyle davacının 2.351,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı abonenin sayacının genel kontrol amacıyla 21/05/2011 tarihinde söküldüğü, Sayaç Tamir ve Ayar Servisi tarafından yapılan inceleme neticesinde sayacın hafıza pilinin arızalı olduğunun ve tüketilen enerjiyi kaydetmediğinin tespit edildiği, bu şekilde davacı hakkında 01/04/2011-21/05/2011 tarihleri arasında ek tahakkuk yapıldığı görülmektedir. Tahakkuka esas alınan dönem içerisinde sayacın faaliyetine devam ettiği, ancak tüketilen enerjiyi kaydetmediği belirlenmekle davacının elektrik kullanmadığı yönündeki beyanına itibar edilemez.
Tutanak tarihinde davalının tarımsal sulama amaçlı elektrik kullandığı sabit olduğundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği, kuşkusuzdur.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin, “Sayacın tüketim kaydetmemesi başlıklı 19.maddesi hükmünde, sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanacağı; perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme faizi uygulanmayacağı; ikili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında işlem yapılacağı açıklanmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosya yeniden alanında uzman bilirkişiye verilerek davalı kurumun davacıdan isteyebileceği elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği gereğince yayınlanan usül ve esaslarda açıklanan yönteme göre ve yeniden hesaplanması için rapor alınması, davacının sorumlu tutulabileceği ek tahakkuk bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.