(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/15312 E. , 2013/16890 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/49 esas 2011/28 karar sayılı dosyasında vekil sıfatıyla davalıları temsil ettiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiğini, kararı temyiz ettiğini, Yargıtay safahatında davalılar tarafından vekaletten haksız olarak azledildiğini, ücret sözleşmesi gereğince hakettiği vekalet ücretinin ödenmediğini ve alacağın tahsili için davalılar aleyhine başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının Avukatlık Kanunundan kaynaklanan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, güven duygularının zedelendiğini, azlin haklı nedenlere dayanması nedeniyle davacının vekalet ücretine hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, azlin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalıların, İscehisar Noterliği’nin 29 Mayıs 2008 ve 23 Haziran 2008 tarihli vekaletnameleri ile davacıyı vekil olarak atadıkları, taraflar arasında 15.01.2010 tarihli avukatlık sözleşmesinin imzalandığı, davacının bu vekalet
ilişkisine istinaden dava ve icra dosyalarında davalıları temsil ettiği, İscehisar Noterliği’nin 13 Temmuz 2011 tarihli ihtarnamesi ile davacının vekalet görevinden azledildiği, eldeki davanın ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/49 Esas-2011/28 Karar sayılı dava dosyasında davacının hak kazandığını ileri sürdüğü vekalet ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu hususlarında ihtilaf yoktur.
Davalılar, dava dışı şirketle yaptıkları 14.04.1998 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince dava dışı şirketten olan alacaklarının tahsili için başlatılan icra takiplerinde davacının vekil olarak kendilerini temsil ettiğini, icra takipleri nedeniyle dava dışı şirket ile uzlaşıldığını ve 16/07/2009 tarihli protokol imzalandığını, davacının söz konusu protokol ile kendi avukatlık ücretini tamamen aldığını, bu protokol ile dava dışı şirketin ibra edildiğini ancak davacı avukat tarafından 14/04/1998 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan haklarının saklı tutulmadığını, bu nedenle hukuki menfaatlerinin ihlal edildiğini, dava dışı şirketten alacaklarını tahsil edebilmek için 230.000,00 TL tutarında alacak davası açmak zorunda kaldıklarını, bu davada da davacının yeterince savunma yapmadığını, Avukatlık Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, 2009 tarihli protokol ile dava dışı şirketin ibra edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğini belirterek azlin haklı olduğunu savunmuşlardır. Mahkemece, 29 Kasım 2012 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davacının takip ettiği icra ve dava dosyalarında azli haklı kılacak şekilde herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığı, azlin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların az yukarıda açıklanan azil nedenleri değerlendirilmemiş, salt icra dosyaları incelenerek sonuca ulaşılmıştır. Bilirkişi raporu bu hali ile hükme dayanak yapılamaz. Vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet eder. Dosya kapsamından davacı avukat ile davalılar arasında başka dava dosyaları nedeniyle avukatlık ücretine ilişkin davalar olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece öncelikle davalıların azil nedenleri üzerinde durulmalı, vekalet ücretine ilişkin diğer dava dosyaları ile 16/07/2009 tarihli protokol ve 14/04/1998 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmeleri incelenmek suretiyle davacı avukatın azlinin haklı olup olmadığı değerlendirilmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
Ayrıca davacı 17.200-TL asıl alacak ve faizi yönünden takip başlatmış olmasına rağmen, dava dilekçesinde itirazın 16.847,16-TL asıl alacak yönünden iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, “Davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına” karar verilmekle talep aşılacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 250.00 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 20.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.