20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5181 Karar No: 2013/7347
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/5181 Esas 2013/7347 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/5181 E. , 2013/7347 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından 11.03.2013 tarihli dilekçe ile "...Hâkim ile davacı vekilinin birlikte seminerlere katıldıkları, ayrıca hakkında şikayette bulunulduğundan tarafsızlığından şüphe duyulduğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Reddedilen Hâkim ...(24564)"ın, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından, "...H.M.K. 36. maddesinde belirtilen hâkimin reddi şartlarının oluşmadığı, talebin mesnetsiz olduğu, delil ve belge sunulmadığı..." gerekçesiyle talebin reddine ve H.M.K. 42/4 maddesi uyarınca ret talebinde bulunan tarafın 500.- TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hâkimin reddi için ileri sürülen hususlar H.M.K.’nun 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Ayrıca; yargılamanın devamı sırasında taraflardan birinin mahkeme hâkimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması, H.M.K.’nun 36/1-d maddesinde belirtilen “davalı olmak” anlamında yorumlanamaz.. Aksine bir yorum, yargılama yapan tüm hâkimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına gelir. Hiçbir hukuk kuralı, kötü niyetliyi korumaz. Aksini kabul etmek, kötü niyetli kişilerce açılacak uydurma dava ve şikayetler sonucu, davaya bakan hâkimlerin sağlıklı, baskıdan uzak ve hür iradeleri ile görev yapmalarına engel olacağı gibi, tabiî hâkim ilkesini de zedeleyecektir. Bu nedenle, konuyu inceleyen mercinin H.M.K.’nun 36/1-d. maddesi hükmünü yorumlaması usûl ve kanunlara uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıca açıklanan nedenlerle; yerinde görülmeyen davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/07/2013 günü oy birliği ile karar verildi.