Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3343
Karar No: 2019/5309
Karar Tarihi: 26.11.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3343 Esas 2019/5309 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının kendisine borçlu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Davalı ise senetler nedeniyle kendisine borçlu olduğunu ve takibin bu borç nedeniyle başlatıldığını savunarak, davanın reddedilmesini talep etmiştir. İlk olarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir çünkü davalının alacağını ispat edemediği için davacının borçsuz olduğuna hükmedilmiş, ancak hüküm istirdat parasının miktarını belirtilmediği için bozulmuştur. Sonuç olarak, davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiş, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu, Medeni Usul Kanunu
19. Hukuk Dairesi         2018/3343 E.  ,  2019/5309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı, davalı tarafından aleyhine yürütülen Bakırköy 1. İcra Müdürlüğü"nün 2006/4103 sayılı dosyasında borcun sebebi olarak karzen ifadesinin belirtildiğini, davalıya borçlu olmadığını, davalının iddia ettiği karz ilişkisinin 6 aylık zamanaşımına tabi olduğunu ve zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalının alacak belgesine sahip olmadığını ileri sürerek, takip nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitini ve davalının % 40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, alacak zamanaşımının 10 yıl olduğunu ve alacaklarının zamanaşımına uğramadığını davalının, davacının aldığı mallara karşılık vermiş olduğu senetlere kefil olduğunu, bu senetlerin ödenmemesi nedeniyle miktarları toplamı 13.760 TL tutan 4 adet senedi kefil olarak icra masrafları ile birlikte ödemek zorunda kaldığını, davalının elden aldığı 6.000 TL için verdiği müşteri çekinin de karşılıksız çıktığını ve davalının bu alacağı da tahsil edemediğini, senet ve çek miktarları toplamı 19.670 TL olup, başlatılan takibin ödenmeyen bu borca karşılık olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, icra dosyasındaki talepler nedeniyle zamanaşımının kesildiği ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalının sunduğu belgelere karşı davacının borçlu olmadığına dair delil sunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/11324 esas, 2016/2079 karar sayılı, 10.02.2016 tarihli ilamı ile, “ Davalı, hangi hukuki ilişki nedeniyle ne miktarda alacaklı olduğunu usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Dava konusu icra takibinde alacağın temeli "karzen" gösterilmiş ise de davalı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, keşidecisinin davacı, aval verenin ise bizzat kendisinin olduğu bonolar nedeniyle senet hamillerinin başlattığı takipler üzerine faizleri ve dosya giderleri ile birlikte toplam 20.000 TL ödemede bulunmak zorunda kaldığını belirtmektedir. Davalının savunmasında geçen senetlerle ilgili takip dosyaları getirtilmek suretiyle aval veren sıfatıyla davacı lehine ödemede bulunup bulunmadığının araştırılarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken ispat yükü tayininde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi bozmaya gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, ispat yükünün davalı alacaklı üzerinde olduğu, bozma ilamı uyarınca davalı vekilinin beyanda bulunması için süre verildiği, davalı alacaklının alacağının varlığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının borçlu olmadığının kabulü ile icra dosyasından tahsil edilen miktarın davacıya iadesine, davacının % 40 tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve katılma yolu ile davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava menfi tespit davası iken yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüş olup, hüküm kurulurken istirdadı gereken paranın ödeme tarihlerinin ve miktarının hüküm fıkrasında gösterilmemiş olması hükmün icra edilebilmesini imkansız hale getirmektedir. Bu nedenle hükmün temyiz eden taraflar lehine bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 26/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi