3. Hukuk Dairesi 2015/6459 E. , 2016/4870 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle fatura tahakkuku yapıldığını, abonelik için başvuruda bulunduğunu, geçici kabulün verildiğini, sayacın takılmasını beklerken kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini, 10 gün sonra da abonelik sözleşmesi imzalandığını, kaçak elektrik tutanağı tarihine kadar pamuk sulamasına başlanılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla kaçak ve ek kaçak tahakkuku nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda fatura tahakkukuna esas alınan süre içerisinde sulama amaçlı elektrik kullanımını gerektirecek ürün yetiştirilmediği ve kaçak elektrik kullanılmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile kaçak elektrik tespit tutanağı nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan 05/04/2013 tarihli kaçak elektrik tutanağında, davacı tarafın abonesiz elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Kaçak tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Davacı taraf, tutanağın aksini ispat edememiştir. Tutanak içeriği ile kaçak elektrik kullanıldığı kesin bir biçimde saptandığından, davacının kaçak elektrik kullanmadığı yönündeki beyanına itibar edilemez.
Sulama sezonuna göre tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararda, kullanım yerine ait bağlantı anlaşmasının ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanma süresi; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği, doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu sürenin 90 gün alınacağı; müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değerin bağlantı gücü olarak kabul edileceği ve ortalama aylık çalışma saatine göre hesaplanacağı; ortalama aylık çalışma saatlerinin tarımsal sulama abonelerinde 400 saat olarak alınacağı ve müşteri olmayanlara çalışma saatlerinin %20 oranında artırılarak uygulanacağı açıklanmıştır.
Tutanak tarihinde davalının tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı sabit olduğundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği, kuşkusuzdur. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosya yeniden alanında uzman üçlü bilirkişi kuruluna verilerek davalı kurumun davacıdan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usül ve esaslarda açıklanan yönteme göre ve yeniden hesaplanması için rapor alınması, davacının sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.