MAHKEMESİ : KIRKLARELİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2011/199-2013/566

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. maddesi gereğince C.. Mahallesi çalışma alanında davacılar murisi R.. A.. adına tapuda kayıtlı bulunan 80 ada 54 parsel sayılı 140 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 162,10 metrekare olarak, davalılar S.. K.. ve Y.. T.. adına tapuda kayıtlı bulunan 80 ada 7 parsel sayılı 124,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 111,01 metrekare olarak düzeltilmiş ve 54 parsel sayılı taşınmazdaki binanın 7 parsel sayılı taşınmaza 4,78 metrekare tecavüzlü olduğu belirtilmiştir. Davacı E.. A.. ve arkadaşları yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı E.. A.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; 26.12.2011 ve 11.04.2013 tarihlerinde iki ayrı keşif icra edilmiş ve 2. keşif neticesi düzenlenen 30.04.2013 tarihli bilirkişi raporu ve 16.05.2013 tarihli ek bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Ne var ki yapılan her iki keşifte de sadece teknik elemanlar hazır bulundurulmuş, her iki taşınmazın ortak sınırında ve birbirine bitişik olduğu teknik bilirkişilerce belirtilen binaların başlangıçtan beri birbirine bitişik olarak yapılıp yapılmadığı yönünden yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Dosya kapsamına göre alınan tüm bilirkişi raporlarında, ölçü hatası yapıldığı ve paftanın zemini yansıtmadığı hususu sabittir. Ölçü krokisinden ortak sınırda birbirine bitişik binaların bulunduğu anlaşıldığına göre mümkün olduğunca kadastro tespit tarihindeki mevcut binaların yerinin belirlenmesi gerekmektedir. O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için; davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile yeniden keşif yapılarak iki parselin tesis kadastrosu sırasındaki müşterek sınırı, tespit sırasında hangi parselde hangi binanın bulunduğu, bu binaların akibetlerinin ne olduğu, sonradan inşa edilen binaların tesis kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz üzerindeki binalar ile aynı yere inşa edilip edilmediği, 54 parsel sayılı taşınmazdaki bina inşa edildiğinde 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde binanın veya kalıntılarının bulunup bulunmadığı hususları sorulup saptanarak belirlenmeye çalışılmalı ve toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edenlere iadesine, 22.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.